Okula Yeni Başlayacak Çocuğa Neler Söylenmeli ?
Okula yeni başlayacak olan çocuğa neler söylenmeli ve nasıl davranılmalı genellikle merak edilen sorulardır. Çocuklar, eğer aile önceden hazırladıysa ve evde model alabileceği kendisinden büyük kardeşleri varsa okula gitmek için sabırsızlanır. Bu durumda anne babanın çocuğuna okulda karşılaşabileceği durumlardan somut olarak bahsetmesi önemlidir.
Çocuğa okulda öğretmen ve diğer öğrencilerle kalacağı
ders gününün sonunda eve geleceği,
ilk günlerde bazen kendini yapayalnız ve mutsuz hissedebileceği, birkaç gün içinde alışacağı,
bazı çocukların, annelerinden ayrıldığı için ağlayabileceğini söylenmeli.
Sınıf araç ve gereçlerini paylaşacağı ve okulda uyması gereken bazı kurallar olduğu anlatılmalıdır.
Ona karşılaşacağı her şeyi anlatın. Bu olaylar gerçekleşince şaşırıp paniğe kapılmasın. Ona tozpembe bir tablo çizerseniz, endişe edeceği durumla karşılaşırsa yaşadığı düş kırıklığı onun ruhsal durumunu öyle sarsar ki ne diğer çocuklarla oynar, ne öğretmeni ile konuşur, ne de derse ilgi duyar.
Okul kaydına çocukla birlikte gitmek önemlidir. Okula gidildiği zaman okulu gezdirmek, eğitim göreceği sınıfı, tuvaletleri, kantini, müdür odasını tek tek çocuğa göstermek gerekir. Böylece çocuk okula başladığı ilk gün yabancı bir ortamla karşılaşmamış olur. Eğer mümkünse kayıt sırasında çocuğun öğretmenle tanışmasıda daha sonra oluşabilecek sorunları engellemede önemlidir.
OKUL SEÇERKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ
Okul seçimi sırasında dikkat edilecek konularda sıklıkla ebeveynlerin kafasını karıştırmaktadır. İlköğretimin başlamasıyla birlikte birçok alanda ilk temeller atıldığı için, burada alınacak bilinçli kararlar, çocuğun öğrenim yaşantısı ve diğer pek çok alanlardaki yazgısını belirleyeceğinden oldukça önemlidir. Bu nedenle çocuğun gideceği eğitim kurumunu seçmek anne baba için oldukça önemli bir konudur. Bu karara varmada etkin olacak iki ayrı boyut vardır. Bunlardan bir tanesi çocuk diğeri aile boyutudur. Yani seçilecek okulun çocuk ve ailenin beklentilerine uygunluğu düşünülecektir.
Burada çocuk boyutu ile kastedilen, çocuğun gideceği okulu seçmesi anlamını taşımaz. Bu yaştaki çocuk böyle önemli bir kararı alabilecek sosyal ve zihinsel olgunlukta değildir. Böyle bir sorumluluk çocuğa yüklenmemelidir. Elbette çocukların fikirleri de alınabilir. Ancak son karar ailenindir. Burada çocuk boyutu ile kastedilen, okulun yapısının, eğitim felsefesinin çocuğun özelliklerine ve ihtiyaçlarına yanıt verip veremeyeceğinin belirlenmesidir. Çocuğun gelişim özelliklerinin bilinmesi, öncelikle önemli konudur. Her çocuk kendi gelişim özellikleriyle değerlendirilmeli, diğer çocuklarla kıyaslama yapılmamalıdır. Aynı yaş gruplarında çocuklar benzer özellikler gösterebilir. Ancak çocuklar arası bireysel farklılıklar dikkate alınmalıdır. Çocuğu tanımak; onu doğru yönlendirmek, yolunda gitmeyen durumlar ile ilgili erken önlem almak, özel ilgi ve yeteneklerin keşfedilmesi ve değişen çocuk davranışları karşısında değişiklikler yapmak açısından önemlidir. Bundan sonra çevredeki okullar ile ilgili bilgilenmek gereklidir. Aile bu konu ile ilgili net bilgiler içeren detaylı bir araştırma yapmalıdır. Bu bilgiler daha sonra okulun aile ve çocuğun beklentilerinin ne kadarını karşılayacağı ile ilgili bilgi verir.
Okulların açılmasıyla birlikte çocuklar bazı davranış bozuklukları sergileyebilir. Okul başarısızlığı, aşırı hareketlilik, alt ıslatma, tırnak kemirme, parmak emme, yalan söyleme, kavga, çocuğun okuldan kaçması, okul fobisi, okulu reddetme ve okuldan bunlar içinin de sadece birkaç tanesidir
Çocuğun okula hazırlanması ve uygun okul seçimi sonrasında dahi okulların açılmasıyla birlikte yukarıda belirtilen uyum sorunlarıyla karşılaşılabilir. Böyle bir durumda ebeveynler evde karşılaştıkları sorunları mutlaka öğretmenlerle paylaşmalı, sorun çözümünde ebeveynler ve öğretmenler ortak hareket etmelidir. Bu dönemde çocuğun yaşadığı sıkıntı anlaşılmaya çalışılmalı, çocuğun sıkıntısıyla baş etmesi için ona bir süre tanınmalıdır. Zorlayıcı, cezalandırıcı tutumlar çocuğun okula alışması yerine uzaklaşmasına neden olabilir. Bütün bunlar yapıldıktan sonra eğer sorunla baş edilemezse bir uzmandan yardım almak gerekebilir.
Sorunsuz ve başarılı bir öğretim yılı başlangıcı dileğiyle.
Okula yeni başlayacak olan çocuğa neler söylenmeli ve nasıl davranılmalı genellikle merak edilen sorulardır. Çocuklar, eğer aile önceden hazırladıysa ve evde model alabileceği kendisinden büyük kardeşleri varsa okula gitmek için sabırsızlanır. Bu durumda anne babanın çocuğuna okulda karşılaşabileceği durumlardan somut olarak bahsetmesi önemlidir.
Çocuğa okulda öğretmen ve diğer öğrencilerle kalacağı
ders gününün sonunda eve geleceği,
ilk günlerde bazen kendini yapayalnız ve mutsuz hissedebileceği, birkaç gün içinde alışacağı,
bazı çocukların, annelerinden ayrıldığı için ağlayabileceğini söylenmeli.
Sınıf araç ve gereçlerini paylaşacağı ve okulda uyması gereken bazı kurallar olduğu anlatılmalıdır.
Ona karşılaşacağı her şeyi anlatın. Bu olaylar gerçekleşince şaşırıp paniğe kapılmasın. Ona tozpembe bir tablo çizerseniz, endişe edeceği durumla karşılaşırsa yaşadığı düş kırıklığı onun ruhsal durumunu öyle sarsar ki ne diğer çocuklarla oynar, ne öğretmeni ile konuşur, ne de derse ilgi duyar.
Okul kaydına çocukla birlikte gitmek önemlidir. Okula gidildiği zaman okulu gezdirmek, eğitim göreceği sınıfı, tuvaletleri, kantini, müdür odasını tek tek çocuğa göstermek gerekir. Böylece çocuk okula başladığı ilk gün yabancı bir ortamla karşılaşmamış olur. Eğer mümkünse kayıt sırasında çocuğun öğretmenle tanışmasıda daha sonra oluşabilecek sorunları engellemede önemlidir.
OKUL SEÇERKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ
Okul seçimi sırasında dikkat edilecek konularda sıklıkla ebeveynlerin kafasını karıştırmaktadır. İlköğretimin başlamasıyla birlikte birçok alanda ilk temeller atıldığı için, burada alınacak bilinçli kararlar, çocuğun öğrenim yaşantısı ve diğer pek çok alanlardaki yazgısını belirleyeceğinden oldukça önemlidir. Bu nedenle çocuğun gideceği eğitim kurumunu seçmek anne baba için oldukça önemli bir konudur. Bu karara varmada etkin olacak iki ayrı boyut vardır. Bunlardan bir tanesi çocuk diğeri aile boyutudur. Yani seçilecek okulun çocuk ve ailenin beklentilerine uygunluğu düşünülecektir.
Burada çocuk boyutu ile kastedilen, çocuğun gideceği okulu seçmesi anlamını taşımaz. Bu yaştaki çocuk böyle önemli bir kararı alabilecek sosyal ve zihinsel olgunlukta değildir. Böyle bir sorumluluk çocuğa yüklenmemelidir. Elbette çocukların fikirleri de alınabilir. Ancak son karar ailenindir. Burada çocuk boyutu ile kastedilen, okulun yapısının, eğitim felsefesinin çocuğun özelliklerine ve ihtiyaçlarına yanıt verip veremeyeceğinin belirlenmesidir. Çocuğun gelişim özelliklerinin bilinmesi, öncelikle önemli konudur. Her çocuk kendi gelişim özellikleriyle değerlendirilmeli, diğer çocuklarla kıyaslama yapılmamalıdır. Aynı yaş gruplarında çocuklar benzer özellikler gösterebilir. Ancak çocuklar arası bireysel farklılıklar dikkate alınmalıdır. Çocuğu tanımak; onu doğru yönlendirmek, yolunda gitmeyen durumlar ile ilgili erken önlem almak, özel ilgi ve yeteneklerin keşfedilmesi ve değişen çocuk davranışları karşısında değişiklikler yapmak açısından önemlidir. Bundan sonra çevredeki okullar ile ilgili bilgilenmek gereklidir. Aile bu konu ile ilgili net bilgiler içeren detaylı bir araştırma yapmalıdır. Bu bilgiler daha sonra okulun aile ve çocuğun beklentilerinin ne kadarını karşılayacağı ile ilgili bilgi verir.
Okulların açılmasıyla birlikte çocuklar bazı davranış bozuklukları sergileyebilir. Okul başarısızlığı, aşırı hareketlilik, alt ıslatma, tırnak kemirme, parmak emme, yalan söyleme, kavga, çocuğun okuldan kaçması, okul fobisi, okulu reddetme ve okuldan bunlar içinin de sadece birkaç tanesidir
Çocuğun okula hazırlanması ve uygun okul seçimi sonrasında dahi okulların açılmasıyla birlikte yukarıda belirtilen uyum sorunlarıyla karşılaşılabilir. Böyle bir durumda ebeveynler evde karşılaştıkları sorunları mutlaka öğretmenlerle paylaşmalı, sorun çözümünde ebeveynler ve öğretmenler ortak hareket etmelidir. Bu dönemde çocuğun yaşadığı sıkıntı anlaşılmaya çalışılmalı, çocuğun sıkıntısıyla baş etmesi için ona bir süre tanınmalıdır. Zorlayıcı, cezalandırıcı tutumlar çocuğun okula alışması yerine uzaklaşmasına neden olabilir. Bütün bunlar yapıldıktan sonra eğer sorunla baş edilemezse bir uzmandan yardım almak gerekebilir.
Sorunsuz ve başarılı bir öğretim yılı başlangıcı dileğiyle.