Yerkürenin şekli ile ilgili geçmişten günümüze hangi görüşler ileri sürülmüştür
Dünya’nın elips şeklinde olduğunu hepimiz biliriz. Ancak bundan 4000 yıl önceki medeniyetler bunun böyle olmadığını düşünüyordu. Mesela Mısırlılar Dünya’nın büyük bir kutu olduğunu düşünmüştü. Gökyüzüyse bu kutunun kapağıydı. Hintliler’e göre Dünya bir filin sırtında dönen bir küreydi. Başka bir Hintli görüşüne göre de Dünya kaplumbağanın sırtında duran bir küreydi. Kaplumbağa ise ucu bucağı olmayan bir denizde yüzüyordu.
Bundan 500 yıl kadar önce ise Avrupalılar Dünya’nın dümdüz olduğunu düşünüyordu. Hatta bir öküzün boynuzları üstünde durduğuna inananlar dahi vardı. Dünya’nın yuvarlak olduğunu söyleyen bilim adamları çıksa da insanlar kürenin altında kalanların nasıl düşmediği sorusuna bir cevap bulunamıyordu. Ancak Antik Yunan döneminde Pisagor ve Aristo, yaptıkları astrolojik gözlemlerde Dünya’nın Güneş etrafında dönen yuvarlak bir cisim olduğunu tespit etmişlerdi.
11. yüzyılın başlarında El Biruni, Dünya’nın yuvarlak olduğunu, altta kalan insanların yerçekiminden dolayı düşmediğini kanıtladı. 1492 yılında cesur bir denizci olan Kristof Kolomb, denizden açıldıktan sonra neler olduğunu çok merak etmiş, İspanya Kraliçesi’nden aldığı destekle birlikte üç gemilik bir konvoyla yola çıkmıştır. Haftalarca süren yolculuğun ardından Amerika kıtasına ulaşmış, ancak buranın Hindistan olduğunu zannetmiştir.
Hedefine büyük ölçüde ulaştığını düşünen Kolomb, Dünya’nın yuvarlak olduğunu ispat etmek amacıyla ikinci bir yolculuğa çıkmak istemiştir. Eğer bu yolculuğa çıkıp rotasını hiç değiştirmeden tekrar sefere başladığı noktaya ulaşmayı başarsaydı Dünya’nın yuvarlak olduğunu daha o yıllarda ispat etmiş olacaktı. Bu sefere çıkamadan öldüğü için Dünya’nın yuvarlak olduğu yüzlerce yıl sonra tespit edilebildi. Aradan bir asır geçtikten sonra Galileo isimli bir kaşif ve astronom, Dünya’nın yuvarlak olduğunu tespit etti. Ancak dönemin otoritesi kilise tarafından görüşleri sapkınlık olarak görüldü. Engizisyonda idam edildi. Bir yüzyıl sonra kilise otoritesinin zayıflaması ve gelişen bilimsel çalışmalar sonucu bütün bilim adamları tarafından Dünya’nın yuvarlak olduğu ispatlanmış oldu.
Dünya’nın elips şeklinde olduğunu hepimiz biliriz. Ancak bundan 4000 yıl önceki medeniyetler bunun böyle olmadığını düşünüyordu. Mesela Mısırlılar Dünya’nın büyük bir kutu olduğunu düşünmüştü. Gökyüzüyse bu kutunun kapağıydı. Hintliler’e göre Dünya bir filin sırtında dönen bir küreydi. Başka bir Hintli görüşüne göre de Dünya kaplumbağanın sırtında duran bir küreydi. Kaplumbağa ise ucu bucağı olmayan bir denizde yüzüyordu.
Bundan 500 yıl kadar önce ise Avrupalılar Dünya’nın dümdüz olduğunu düşünüyordu. Hatta bir öküzün boynuzları üstünde durduğuna inananlar dahi vardı. Dünya’nın yuvarlak olduğunu söyleyen bilim adamları çıksa da insanlar kürenin altında kalanların nasıl düşmediği sorusuna bir cevap bulunamıyordu. Ancak Antik Yunan döneminde Pisagor ve Aristo, yaptıkları astrolojik gözlemlerde Dünya’nın Güneş etrafında dönen yuvarlak bir cisim olduğunu tespit etmişlerdi.
11. yüzyılın başlarında El Biruni, Dünya’nın yuvarlak olduğunu, altta kalan insanların yerçekiminden dolayı düşmediğini kanıtladı. 1492 yılında cesur bir denizci olan Kristof Kolomb, denizden açıldıktan sonra neler olduğunu çok merak etmiş, İspanya Kraliçesi’nden aldığı destekle birlikte üç gemilik bir konvoyla yola çıkmıştır. Haftalarca süren yolculuğun ardından Amerika kıtasına ulaşmış, ancak buranın Hindistan olduğunu zannetmiştir.
Hedefine büyük ölçüde ulaştığını düşünen Kolomb, Dünya’nın yuvarlak olduğunu ispat etmek amacıyla ikinci bir yolculuğa çıkmak istemiştir. Eğer bu yolculuğa çıkıp rotasını hiç değiştirmeden tekrar sefere başladığı noktaya ulaşmayı başarsaydı Dünya’nın yuvarlak olduğunu daha o yıllarda ispat etmiş olacaktı. Bu sefere çıkamadan öldüğü için Dünya’nın yuvarlak olduğu yüzlerce yıl sonra tespit edilebildi. Aradan bir asır geçtikten sonra Galileo isimli bir kaşif ve astronom, Dünya’nın yuvarlak olduğunu tespit etti. Ancak dönemin otoritesi kilise tarafından görüşleri sapkınlık olarak görüldü. Engizisyonda idam edildi. Bir yüzyıl sonra kilise otoritesinin zayıflaması ve gelişen bilimsel çalışmalar sonucu bütün bilim adamları tarafından Dünya’nın yuvarlak olduğu ispatlanmış oldu.