Gıda Katkı Maddelerinin Sağlık Üzerine Etkileri
Gıda katkı maddeleri duyarlı kişilerde alerjik reaksiyonlar, deri döküntüleri ve astıma neden olabilir. Katkı maddelerine duyarlı kişiler olabilir. Ayrıca besinlere olan alerjik reaksiyonlar katkı maddelerine olan reaksiyonlardan çok daha yaygındır. Katkı maddeleri zıt reaksiyonları teşvik etmekten çok, önceden varolan duyarlılığı arttırmaktadır.
Gıda katkılarının riskleri ve yararları değerlendirildiğinde unutulmamalıdır ki; mikroorganizma kontaminasyonu ile oluşan gıda zehirlenmeleri, katkı maddelerinin etkisiyle tetiklenen astım atakları ve ürtiker vakalarından binlerce kez daha fazladır. Çok az sayıdaki kişi gıda katkılarına hassas olduğundan; bu kişilerin gıda etiketlerini okuyarak, bunlardan sakınmaları en iyi önlemdir
Pek çok kişi marketlerde alışveriş yaparken üzerinde E kodu gördükleri ürünleri rafa geri bırakmaktadır. Halbuki o kod, ürüne eklenen gıda katkı maddelerinin belirli bir limite bağlı kaldığının kanıtıdır. Şimdilerde firmalar insanların bu hassasiyetini bildikleri için etiketlere E kodu yazmaktansa direkt olarak bütirik asit gibi kimsenin anlamayacağı dilden yazılar yazmaktadır. Halk arasında en zararlı gıda katkı maddesi gözü ile bakılan E 330 kodlu sitrik asitin sebze ve meyvelerde bolca bulunan C vitamini olduğunu biliyor muydunuz? Eğer böyle bir etkisi olsaydı şu an yeryüzündeki herkes kanser vs olurdu. Etiketinde sitrik asit yazan bir ürünü almaktansa E 330 yazılı bir ürünü seçmek sanılanın aksine daha sağlıklı bir tercih olacaktır. En azından belli kriterlere bağlı kalınarak bu katkı maddesinin eklendiği düşüncesine sahip olunabilir. Aksi taktirde o üründe sitrik asit var, ama ne kadar? Bunun dozunu kimse bilemez.
Gıda katkı maddeleri uygun şekilde kullanıldığında, yani izin verilen katkı maddesi, izin verilen besinlerde, izin verilen miktarlarda ve yasalara uygun şekilde kullanıldığında yararlandığımız ve sağlık riskleri minimize edilmiş maddelerdir. Uygun gıda katkı maddeleri kullanımı ile ürün çeşitliliği artmakta ve besin kayıpları azalmaktadır. Gıda katkı maddelerinin uygun kullanımı üretici, tüketici ve devlet işbirliğini gerektirmektedir. Üreticiler, ürettikleri besinin kalitesini üretim aşamalarında, satışa sunmadan önce kontrol etmeye önem vermelidir. Tüketiciler gıda katkı maddeleri konusunda bilinçlendirilmelidir.
Doğru Bilinen Yanlış: Gıda Katkı Maddeleri Kanser Yapar !
Yapılan bilimsel çalışmalar tüm kanser nedenlerinin % 1inden daha azının gıda katkı maddelerinden kaynaklı olabileceğini göstermektedir. Hatta bazı katkı maddeleri sanılanın aksine kanserojen maddelerin oluşumunu ya da etkisini engelleyici niteliktedir. Genelde koruyucu amaçlı kullanılan gıda katkı maddeleri besinin raf ömrünü arttırıcı, lezzet verici niteliktedir. Buna karşılık sigaranın kanser riskini % 30 oranında arttırması hep unutulan bir gerçektir. Unutulmamalıdır ki, hiçbir gıda katkı maddesi toksik değildir. Toksik olan dozudur. Mesela aspirin Yüzyılın İlacı olarak seçilmiştir. Peki siz her derde deva diye 1 kutu aspirin yutarsanız ne olur? Mideniz hemen yıkanmaz ise ÖLÜRSÜNÜZ!!! Biz diyetisyenlerce günde 2-3 litre tüketilsin şeklinde önerdiğimiz su bile aşırı miktarda içildiğinde toksik etki yaratır.
Gıda katkı maddeleri duyarlı kişilerde alerjik reaksiyonlar, deri döküntüleri ve astıma neden olabilir. Katkı maddelerine duyarlı kişiler olabilir. Ayrıca besinlere olan alerjik reaksiyonlar katkı maddelerine olan reaksiyonlardan çok daha yaygındır. Katkı maddeleri zıt reaksiyonları teşvik etmekten çok, önceden varolan duyarlılığı arttırmaktadır.
Gıda katkılarının riskleri ve yararları değerlendirildiğinde unutulmamalıdır ki; mikroorganizma kontaminasyonu ile oluşan gıda zehirlenmeleri, katkı maddelerinin etkisiyle tetiklenen astım atakları ve ürtiker vakalarından binlerce kez daha fazladır. Çok az sayıdaki kişi gıda katkılarına hassas olduğundan; bu kişilerin gıda etiketlerini okuyarak, bunlardan sakınmaları en iyi önlemdir
Pek çok kişi marketlerde alışveriş yaparken üzerinde E kodu gördükleri ürünleri rafa geri bırakmaktadır. Halbuki o kod, ürüne eklenen gıda katkı maddelerinin belirli bir limite bağlı kaldığının kanıtıdır. Şimdilerde firmalar insanların bu hassasiyetini bildikleri için etiketlere E kodu yazmaktansa direkt olarak bütirik asit gibi kimsenin anlamayacağı dilden yazılar yazmaktadır. Halk arasında en zararlı gıda katkı maddesi gözü ile bakılan E 330 kodlu sitrik asitin sebze ve meyvelerde bolca bulunan C vitamini olduğunu biliyor muydunuz? Eğer böyle bir etkisi olsaydı şu an yeryüzündeki herkes kanser vs olurdu. Etiketinde sitrik asit yazan bir ürünü almaktansa E 330 yazılı bir ürünü seçmek sanılanın aksine daha sağlıklı bir tercih olacaktır. En azından belli kriterlere bağlı kalınarak bu katkı maddesinin eklendiği düşüncesine sahip olunabilir. Aksi taktirde o üründe sitrik asit var, ama ne kadar? Bunun dozunu kimse bilemez.
Gıda katkı maddeleri uygun şekilde kullanıldığında, yani izin verilen katkı maddesi, izin verilen besinlerde, izin verilen miktarlarda ve yasalara uygun şekilde kullanıldığında yararlandığımız ve sağlık riskleri minimize edilmiş maddelerdir. Uygun gıda katkı maddeleri kullanımı ile ürün çeşitliliği artmakta ve besin kayıpları azalmaktadır. Gıda katkı maddelerinin uygun kullanımı üretici, tüketici ve devlet işbirliğini gerektirmektedir. Üreticiler, ürettikleri besinin kalitesini üretim aşamalarında, satışa sunmadan önce kontrol etmeye önem vermelidir. Tüketiciler gıda katkı maddeleri konusunda bilinçlendirilmelidir.
Doğru Bilinen Yanlış: Gıda Katkı Maddeleri Kanser Yapar !
Yapılan bilimsel çalışmalar tüm kanser nedenlerinin % 1inden daha azının gıda katkı maddelerinden kaynaklı olabileceğini göstermektedir. Hatta bazı katkı maddeleri sanılanın aksine kanserojen maddelerin oluşumunu ya da etkisini engelleyici niteliktedir. Genelde koruyucu amaçlı kullanılan gıda katkı maddeleri besinin raf ömrünü arttırıcı, lezzet verici niteliktedir. Buna karşılık sigaranın kanser riskini % 30 oranında arttırması hep unutulan bir gerçektir. Unutulmamalıdır ki, hiçbir gıda katkı maddesi toksik değildir. Toksik olan dozudur. Mesela aspirin Yüzyılın İlacı olarak seçilmiştir. Peki siz her derde deva diye 1 kutu aspirin yutarsanız ne olur? Mideniz hemen yıkanmaz ise ÖLÜRSÜNÜZ!!! Biz diyetisyenlerce günde 2-3 litre tüketilsin şeklinde önerdiğimiz su bile aşırı miktarda içildiğinde toksik etki yaratır.