zeberus1234
Yeni Üye
Yngwie Malmsteen, müziğiyle inatçı, mükemmeliyetçi, başına buyruk bir müzisyen... İsveç doğumlu gitar ustası günümüz müzik dünyasında devrim diye nitelendirilebilecek işlere imza attı. Rock tarihinde; parlak, yaratıcı bir kişilik ve başarılı bir besteci olarak yerini aldı.
Yngwie Malmsteen, ilk gitarını beş yaşındayken eline aldı. Fakat 1970 yılında televizyonda Jimi Hendrix' i gördüğünde kariyeri hakkında karara vardı. Kendisi her zaman, "Bu bir devrimdi, ben aslında Jimi Hendrix'in öldüğü gün gitara başladım" der. Gençliğinde bir çok eski enstrümanla tanıştığı, müzik aleti tamiri yapan bir dükkanda çalıştı. Tekniğini ve saplantısal mükemmelliğini genç yaşlarda öğrendi. Kız kardeşlerinin plak koleksiyonundan dinlediği albümleri notası notasına çalıştı. Çocuk denecek yaştayken müzik aletlerine olan yatkınlığı, kabiliyeti yerelgruplarla arasında bir sınır çizdi. Daha sonra Steeler'a katılmak için Amerika'ya taşındı. Aynı adlı albümünü 1983'de yayınladı.
Bach, Vivaldi ve Paganini gibi klasik müzik bestecilerinden etkilenen Malmsteen'in inanılmaz stili eleştirmenleri hayrete düşürdü. Sonrasında yaptığı her şey gitar tekniğindeki standartları değiştirdi. Solo kariyerine başlamadan önce Alcatrazz adlı grupla beraber 1983 yılında 'No Parole for Rock'N'Roll' ve 'Live Sentence' adlı albümleri çıkarttı. 1984'de ilk solo albümü 'Rising Force' ve 1985'de 'Marching Out' yayınlandı.
Bunları hemen 1987 yılında 'Trilogy' izledi. Kötü bir trafik kazasından sonra uzun bir rehabilitasyon dönemi geçiren Yngwie, 1988'de kariyerinin o güne kadar ki en başarılı albümü sayılan 'Odyssey'i yayınladı. 1989'da uluslararası ününü arttıran 'Trial by Fire'ı Leningrad'da kaydetti.1990 yılında yayınlanan 'Eclipse' albümüyle Circus eleştirmenlerinden çok olumlu değerlendirmeler aldı.
1992'de Japonya listelerinde bir numara olan ilk albümü 'Fire and Ice'ı yayınladı. Yngwie, 1993'de bazı önemli kişisel değişikliler yaptı ve bunun sonucu olarak 1994'de yepyeni bir tarz ile 'The Seventh Sign' çıktı.
1995'de 'Magnum Opus' ile üstün enstrümantal parçaların yanında oldukça sert parçaların ve duygu yüklü rock türkülerinin bulunduğu, eşsiz bir çeşitlilik örneğine imza attı. Bu albümle listelerin zirvesine çıktı ve Japonya'da platin plak alarak başarılarına yenilerini ekledi. Yngwie Malmsteen, yetişirken onu çok etkileyen grupların en sevdiği parçalarını yorumladığı albümü 'Inspirations'ı yayınladı. Bu albüm Deep Purple, Jimi Hendrix, Rush ve Kansas gibi daha bir çok ismin parçalarını içeriyordu.
Albüm için pek çok ünlü sanatçıyı davet etti. Nitekim, bu albümde John Lynn Turner, Mark Boals gibi isimler Yngwie'ye yardım ettiler. Albümde şarkı seçimlerinin iyi olmasının yanında, eski Rising Force elemanları Jens Johansson, Anders Johansson, David Rosenthal, Mats Olausson'un müthiş performansı albüme bir ayrıcalık kattı. Malmsteen' in albüm hakkındaki yorumu; 'Ben gitar çalmayı bu parçalarla öğrendim. Onlar benim şarkı yazma ve çalma stilim üzerinde büyük katkıda bulundular. Umarım onlardan hoşlanırsınız, sizin de hayatınıza ve stilinize katkıda bulunurlar' şeklinde oldu.
Sonraki stüdyo albümü 'Facing the Animal' dünya çapında takdir edilen Malmsteen çalışmalarından biri oldu. Albümde, yeni vokalistleri Mats Leven, basta Barry Dunaway, klavyede Mats Olausson ve davulda acı kayıp Cozy Powell yer alıyordu. Bu kadro Malmsteen'in melodik hard-rock stilini çok başarılı bir şekilde yorumladı. Malmsteen' in en büyük hayali hem rock dinleyicileri, hem de klasik müzik dinleyicileri tarafından beğenilecek bir albüm kaydetmekti.
Geçtiğimiz yıl yoğun progr***** rağmen 'Concerto For Electric Guitar and Orchestra' albümü Çek Filarmoni Orkestrası yardımıyla hazırlandı ve piyasaya sürüldü. İlk aşamada sadece Japonya' da piyasaya sürülenalbüm, 19 Temmuz 1999'da Dream Catcher adlı plak şirketinden Avrupa da yayınlandı. Bu albüm iki farklı formatta yayınlandı. Sınırlı adetlerde, rock fanları ve klasik müzik dinleyicileri için farklı kapak tasarımları kullanıldı. Takip eden albüm 'Alchemy' 25 Ekim 1999'da yine Dream Catcher etiketiyle yayınlandı.
Bu albümde Yngwie eski Rising Force elemanlarıyla köklere dönüş yaptı. Albümün kayıtları ve prodüksiyonunu, kendisi Miami'deki stüdyosunda yaptı. Albümde vokallerde Mark Boals, klavyede Mats Olausson, bassda Barry Dunaway ve davullarda John Macaluso eşlik etti. Aynı kadro ile 2000 yılında bir Avrupa turnesine çıktı.
2000 yılı başlarında 'The best of 1990-1999' yayınlandı. Bu albümde en iyi Malmsteen parçalarının yanında efsane topluluk ABBA' nın 'Gimme Gimme Gimme' adlı klasik parçasının da bir yorumu bulunuyordu. 2000 yılı yazında 'War To End All Wars' adlı yeni albümünü kaydetti ve Dream Catcher tarafından 4 Aralık 2000 tarihinde yayınlandı.
Albümde heyecan verici 13 hard rock parçasının yanı sıra bir tane de reggae şarkı 'Black Sheep Of The Family' bulunmakta...
Yngwie Malmsteen' in kariyerinde; 14 altın plak, 6 platin plak ve dünyanın dört bir yanındaki gitar dergilerinden aldığı 50'den fazla ödülü bulunuyor.
Yngwie Malmsteen, ilk gitarını beş yaşındayken eline aldı. Fakat 1970 yılında televizyonda Jimi Hendrix' i gördüğünde kariyeri hakkında karara vardı. Kendisi her zaman, "Bu bir devrimdi, ben aslında Jimi Hendrix'in öldüğü gün gitara başladım" der. Gençliğinde bir çok eski enstrümanla tanıştığı, müzik aleti tamiri yapan bir dükkanda çalıştı. Tekniğini ve saplantısal mükemmelliğini genç yaşlarda öğrendi. Kız kardeşlerinin plak koleksiyonundan dinlediği albümleri notası notasına çalıştı. Çocuk denecek yaştayken müzik aletlerine olan yatkınlığı, kabiliyeti yerelgruplarla arasında bir sınır çizdi. Daha sonra Steeler'a katılmak için Amerika'ya taşındı. Aynı adlı albümünü 1983'de yayınladı.
Bach, Vivaldi ve Paganini gibi klasik müzik bestecilerinden etkilenen Malmsteen'in inanılmaz stili eleştirmenleri hayrete düşürdü. Sonrasında yaptığı her şey gitar tekniğindeki standartları değiştirdi. Solo kariyerine başlamadan önce Alcatrazz adlı grupla beraber 1983 yılında 'No Parole for Rock'N'Roll' ve 'Live Sentence' adlı albümleri çıkarttı. 1984'de ilk solo albümü 'Rising Force' ve 1985'de 'Marching Out' yayınlandı.
Bunları hemen 1987 yılında 'Trilogy' izledi. Kötü bir trafik kazasından sonra uzun bir rehabilitasyon dönemi geçiren Yngwie, 1988'de kariyerinin o güne kadar ki en başarılı albümü sayılan 'Odyssey'i yayınladı. 1989'da uluslararası ününü arttıran 'Trial by Fire'ı Leningrad'da kaydetti.1990 yılında yayınlanan 'Eclipse' albümüyle Circus eleştirmenlerinden çok olumlu değerlendirmeler aldı.
1992'de Japonya listelerinde bir numara olan ilk albümü 'Fire and Ice'ı yayınladı. Yngwie, 1993'de bazı önemli kişisel değişikliler yaptı ve bunun sonucu olarak 1994'de yepyeni bir tarz ile 'The Seventh Sign' çıktı.
1995'de 'Magnum Opus' ile üstün enstrümantal parçaların yanında oldukça sert parçaların ve duygu yüklü rock türkülerinin bulunduğu, eşsiz bir çeşitlilik örneğine imza attı. Bu albümle listelerin zirvesine çıktı ve Japonya'da platin plak alarak başarılarına yenilerini ekledi. Yngwie Malmsteen, yetişirken onu çok etkileyen grupların en sevdiği parçalarını yorumladığı albümü 'Inspirations'ı yayınladı. Bu albüm Deep Purple, Jimi Hendrix, Rush ve Kansas gibi daha bir çok ismin parçalarını içeriyordu.
Albüm için pek çok ünlü sanatçıyı davet etti. Nitekim, bu albümde John Lynn Turner, Mark Boals gibi isimler Yngwie'ye yardım ettiler. Albümde şarkı seçimlerinin iyi olmasının yanında, eski Rising Force elemanları Jens Johansson, Anders Johansson, David Rosenthal, Mats Olausson'un müthiş performansı albüme bir ayrıcalık kattı. Malmsteen' in albüm hakkındaki yorumu; 'Ben gitar çalmayı bu parçalarla öğrendim. Onlar benim şarkı yazma ve çalma stilim üzerinde büyük katkıda bulundular. Umarım onlardan hoşlanırsınız, sizin de hayatınıza ve stilinize katkıda bulunurlar' şeklinde oldu.
Sonraki stüdyo albümü 'Facing the Animal' dünya çapında takdir edilen Malmsteen çalışmalarından biri oldu. Albümde, yeni vokalistleri Mats Leven, basta Barry Dunaway, klavyede Mats Olausson ve davulda acı kayıp Cozy Powell yer alıyordu. Bu kadro Malmsteen'in melodik hard-rock stilini çok başarılı bir şekilde yorumladı. Malmsteen' in en büyük hayali hem rock dinleyicileri, hem de klasik müzik dinleyicileri tarafından beğenilecek bir albüm kaydetmekti.
Geçtiğimiz yıl yoğun progr***** rağmen 'Concerto For Electric Guitar and Orchestra' albümü Çek Filarmoni Orkestrası yardımıyla hazırlandı ve piyasaya sürüldü. İlk aşamada sadece Japonya' da piyasaya sürülenalbüm, 19 Temmuz 1999'da Dream Catcher adlı plak şirketinden Avrupa da yayınlandı. Bu albüm iki farklı formatta yayınlandı. Sınırlı adetlerde, rock fanları ve klasik müzik dinleyicileri için farklı kapak tasarımları kullanıldı. Takip eden albüm 'Alchemy' 25 Ekim 1999'da yine Dream Catcher etiketiyle yayınlandı.
Bu albümde Yngwie eski Rising Force elemanlarıyla köklere dönüş yaptı. Albümün kayıtları ve prodüksiyonunu, kendisi Miami'deki stüdyosunda yaptı. Albümde vokallerde Mark Boals, klavyede Mats Olausson, bassda Barry Dunaway ve davullarda John Macaluso eşlik etti. Aynı kadro ile 2000 yılında bir Avrupa turnesine çıktı.
2000 yılı başlarında 'The best of 1990-1999' yayınlandı. Bu albümde en iyi Malmsteen parçalarının yanında efsane topluluk ABBA' nın 'Gimme Gimme Gimme' adlı klasik parçasının da bir yorumu bulunuyordu. 2000 yılı yazında 'War To End All Wars' adlı yeni albümünü kaydetti ve Dream Catcher tarafından 4 Aralık 2000 tarihinde yayınlandı.
Albümde heyecan verici 13 hard rock parçasının yanı sıra bir tane de reggae şarkı 'Black Sheep Of The Family' bulunmakta...
Yngwie Malmsteen' in kariyerinde; 14 altın plak, 6 platin plak ve dünyanın dört bir yanındaki gitar dergilerinden aldığı 50'den fazla ödülü bulunuyor.