Yorgun Serüvenci Şiiri İncelemesi

Yorgun Serüvenci Şiiri İncelemesi
0
22

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
44
Yaş
36
Coin
256,937
Yorgun Serüvenci Şiirinin incelenmesi
Yorgun Serüvenci Şiiri


YORGUN SERÜVENCİ

ben yeşil bir su içtim on sekiz
emirgan’da içtim temmuz’da
bütün karadeniz akıyordu
rüzgar çözülmüştü ay yoktu
işte ben klor içtim on sekiz
bıyıklarımdan damlata damlata
büyük rezilliğimizi içtim

saat yirmi bir demesin içim çöl
gözlerimi mumlar gibi söndürüyorum
sarhoşlar gitti on sekiz gitti
İstinye’de gemiciler kahvesindeyim
avuçlarımda kuru kafa işareti
oksijeni eksik başka bir gökteyim
başka bir karanlığa kan veriyorum
az sonra böbreklerim dökülecek
yabancı bir ıslık elektriklerde
rüzgar dudaklarımı kesiyor
şimdi git on beş yıl önce gel
yalnızlar sokağında bekliyorum
tırnak uçlarımdan kan sızıyor
kan burun deliklerimden sızıyor
bütün camlarım kırılmış yorgunum
bir elektrikli gitar ulumaya görsün
aseton kokuları gelmesin gelmesin
bir kadın sesi boşalmasın kulaklarıma
plastik bir merih gecesindeyim
serüvenlerin tutsağıyım yenilmişim
çiğneyip tükürdüğüm yoksa korku mu
yoksa bıyıklarımı kirleten bu yeşil
fosforlu saat kadranlarına eğilmişim
akşam gazeteleri çıktı mı titremek
içimdeki filmin artık koptuğu mu
sen bakma bulutlandığıma on sekiz
s.o.s ne demek biliyorum unutmadım
çanların kimin için çaldığını unutmadım
yeşil bir su içmedim mi şekersiz
klor kokuyor klor elim ayağım
dinamit kasalarına giriyorum
Fransız afrikası’nda iş arıyorum
Cezayir’de kurşuna diziliyorum
ölüm sarhoşluğundan bıkmadım

kadehini kaldır on sekiz bir daha kaldır
yıkılsın bu temmuz bırak ayaklarına
kafesinden çıkar yürek diye taşıdığını
köprülerini at gemilerini batır
ellerini ellerimin üstüne koy on sekiz
sen de bir ıslık uydur devrik ıslığıma
ömrümüzü bir suç gibi ayarlamadık mı
ağır bir hüküm giyer gibi öleceğiz

A. ŞİİRİN BİÇİM YÖNÜNDEN İNCELENMESİ
Yorgun serüvenci şiiri bir baş kaldırı edasıyla yazılmıştır, bunu şiirde, büyük küçük harflerin ve noktalama işaretlerinin kullanılmamasından anlayabiliyoruz. Şiir modern tarzda ve serbest ölçüyle yazılmıştır.

B. ŞİİRİN İÇERİK YÖNÜNDEN İNCELENMESİ
ben yeşil bir su içtim on sekiz
emirgan’da içtim temmuz’da
bütün karadeniz akıyordu
rüzgar çözülmüştü ay yoktu
işte ben klor içtim on sekiz
bıyıklarımdan damlata damlata
büyük rezilliğimizi içtim
Şair yukarıdaki satırlarda abartılı olarak kendi hayatından örneklerle toplumun içinde bulunduğu durumu ortaya koymaya çalışıyor. Zaten Attila ilhan’ın şiirlerinde toplumsal gerçekçilik ve romantizm unsurları oldukça fazladır. İlk mısrada “ben yeşil bir su içtim on sekiz” burada şair içtiği içkiyi yeşil suya benzetiyor ve yine bu sudan abartılı olarak olarak içişinden söz ediyor “işte ben klor içtim on sekiz bıyıklarımdan damlata damlata büyük rezilliğimizi içtim”

saat yirmi bir demesin içim çöl
gözlerimi mumlar gibi söndürüyorum
sarhoşlar gitti on sekiz gitti
İstinye’de gemiciler kahvesindeyim
avuçlarımda kuru kafa işareti
oksijeni eksik başka bir gökteyim
başka bir karanlığa kan veriyorum
az sonra böbreklerim dökülecek
yabancı bir ıslık elektriklerde
rüzgar dudaklarımı kesiyor
şimdi git on beş yıl önce gel
yalnızlar sokağında bekliyorum
tırnak uçlarımdan kan sızıyor
kan burun deliklerimden sızıyor
bütün camlarım kırılmış yorgunum
bir elektrikli gitar ulumaya görsün
aseton kokuları gelmesin gelmesin
bir kadın sesi boşalmasın kulaklarıma
plastik bir merih gecesindeyim
serüvenlerin tutsağıyım yenilmişim
Şair duygularını anlatırken yine abartı ve şiddet unsurlarını kullanarak devam ediyor. Burada artık yorgunluğundan söz ediyor, bir karamsarlık hakim duygularına “şimdi git on beş yıl önce gel yalnızlar sokağında bekliyorum” bu karamsar ve yorgun havayı biçimsel olarak tasvir ediyor “tırnak uçlarımdan kan sızıyor kan burun deliklerimden sızıyor” hayatının geliş ve gidişlerinin sonunda artık yorulduğunu ve yenildiğini belirtiyor.

çiğneyip tükürdüğüm yoksa korku mu
yoksa bıyıklarımı kirleten bu yeşil
fosforlu saat kadranlarına eğilmişim
akşam gazeteleri çıktı mı titremek
içimdeki filmin artık koptuğu mu
sen bakma bulutlandığıma on sekiz
s.o.s ne demek biliyorum unutmadım
çanların kimin için çaldığını unutmadım
yeşil bir su içmedim mi şekersiz
klor kokuyor klor elim ayağım
dinamit kasalarına giriyorum
Fransız afrikası’nda iş arıyorum
Cezayir’de kurşuna diziliyorum
ölüm sarhoşluğundan bıkmadım
Yine şair abartılı olarak soyut olan bir şeyi somutlaştırarak bulunduğu durumdan kaynaklanan bir rahatsızlık bir memnuniyetsizlik tavrı ortaya koyuyor. Yine içtiği içkiden bahsediyor ve içkinin muhteviyatını açıklıyor. Korkularından çekinmeden yoluna devam ettiğini aynı yerde olayların gerçekleştiğini ifade ediyor.

kadehini kaldır on sekiz bir daha kaldır
yıkılsın bu temmuz bırak ayaklarına
kafesinden çıkar yürek diye taşıdığını
köprülerini at gemilerini batır
ellerini ellerimin üstüne koy on sekiz
sen de bir ıslık uydur devrik ıslığıma
ömrümüzü bir suç gibi ayarlamadık mı
ağır bir hüküm giyer gibi öleceğiz
Bu mısralarında şair: kendi sosyalist görüşü doğrultusunda bir baş kaldırıyı resimleştiriyor ve birlik olup beraber yürümeye davet ediyor. Şair yukarıdaki satırlarda hep kendi yaptıklarından söz ediyor ama son satırlarda artık beraber yapılan bir işten çoğul eki kullanarak sonlandırıyor şiiri “ömrümüzü bir suç gibi ayarlamadık mı ağır bir hüküm giyer gibi öleceğiz”.
 

Similar threads

  • Soru
Atatürk, Gazi Mustafa Kemal (1881-10 Kasım 1938) Mustafa Kemal ATATÜRK Anafartalar kahramanı, Türk Kurtuluş Savaşı’nın önderi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı. Gümrük memuru Ali Rıza ile Zübeyde çiftinin dördüncü çocukları olan Mustafa, 1881’de Selanik’te Ahmet Subaşı ya da...
Cevaplar
2
Görüntüleme
370
Üst Alt