Yumurtalık kanseri ölümcül olmakla birlikte, ilk başlarda fark edilmeyebilir ve genellikle alt karın muayenesi sırasında ortaya çıkar. Hastalık erken teşhis edilmez ise daha sonrasında sancılı bir hal alır ve tümörün salgıladığı sıvı karnın şişmesine yol açabilir. Hastalık, büyük oranda ilerlemiş safhada teşhis edilir.
Belirtiler
İlk olarak bir belirtisi yoktur,
Karında az derecede rahatsızlık ve hazımsızlık,
Hastalığın son safhalarına doğru karın şişkinliği ve karnın alt kısmında ağrı.
Yumurtalık kanseri genel olarak menopozdan sora gelişir. Hamile kalmamış olan ve hamile kalmak konusunda problemleri olan bayanların yumurtalık kanserine yakalanmaları olasılığı daha fazladır. Bunun aksine, çok doğum yapmış veya çok doğum kontrol hapı kullanmış bayanlarda bu olasılık daha azdır. Her iki durumda da yıllık alt karın muayenesi önem taşımaktadır. Çünkü erken teşhis fazlasıyla iyileşme şansı sağlamaktadır.
Teşhis
Alt karın muayenesinde yumurtalıklarda fark edilen bir kitlenin sonucunda doktor birtakım testler ister. Karnın iç kısmındaki durumu anlayabilmek için ultrasonografi (yumurtalıklardaki kist baskı yaparak şekillerini bozabileceği için) kolon, böbrekler ve üreterlerin (böbrekleri mesaneye bağlayan kanallar) röntgen filmleri, yumurtalıkların ne durumda olduğunu anlayabilmek için (doktorun karında bir kesik oluşturarak içeriye bir alet sokarak yaptığı) laparoskopi gerekebilir. Doktor laparoskopi aşamasında tümörden küçük bir parça alabilir.
Yumurtalık kanserinde erken teşhis yapılırsa 5 yıl sağ kalma şansı % 60-80′dir. Yumurtalık kanseri erken teşhis edilemediği için tamamen iyileşme oranı da %30-40′dır. Günümüzde ameliyatlar ve kemoterapiler ile hastalık derecesi ilerlemiş olan kadınlar bile uzun süre yaşayabilmektedirler.
Tedavi – Ameliyat
Hastalık erken teşhis edilmişse ve hasta çocuk sahibi olmak isteyen genç bir bayansa, sadece bir tümörün olduğu yumurtalık bir de onun fallop tüpü alınır. Yalnız en çok görülen tümör her iki yumurtalıkta da oluşabilir. Eğer her iki yumurtalıkta da tümör varsa ve hastalık yayılmaya başlamış ise; uzman yumurtalıkları, fallop tüplerini, rahmi, yakındaki lenf düğümlerini ve bağırsakları örten zar olan omentumu (yumurtalık kanseri genellikle omentuma sıçradığı için) alır. Bunların haricinde başka kanserli hücre aramak üzere uzman karnın içinde birçok yerden doku örneği ve karın sıvısı alır.
Radyasyon
Ameliyatı genellikle radyo terapi ve kemoterapi takip eder. Eğer tümörün hepsi alınmamış ise, radyo terapi tümörü küçülterek kemoterapiye yardımcı olur.
Kemoterapi
Kanser uzmanının (onkolog) birçok ilacı bir arada kullanarak uyguladığı tedavi yöntemidir. Kemoterapiden sonra genellikle tümör küçülür. Yalnız 12-18 ay gibi bir süreçten sonra hastalık ilaçlara karşı bir direnç gösterdiğinden tümör tekrar büyümeye başlayabilir. Böyle bir durumda ikinci kemoterapi uygulamasında başka bir ilaç bileşimi kullanılır.
Belirtiler
İlk olarak bir belirtisi yoktur,
Karında az derecede rahatsızlık ve hazımsızlık,
Hastalığın son safhalarına doğru karın şişkinliği ve karnın alt kısmında ağrı.
Yumurtalık kanseri genel olarak menopozdan sora gelişir. Hamile kalmamış olan ve hamile kalmak konusunda problemleri olan bayanların yumurtalık kanserine yakalanmaları olasılığı daha fazladır. Bunun aksine, çok doğum yapmış veya çok doğum kontrol hapı kullanmış bayanlarda bu olasılık daha azdır. Her iki durumda da yıllık alt karın muayenesi önem taşımaktadır. Çünkü erken teşhis fazlasıyla iyileşme şansı sağlamaktadır.
Teşhis
Alt karın muayenesinde yumurtalıklarda fark edilen bir kitlenin sonucunda doktor birtakım testler ister. Karnın iç kısmındaki durumu anlayabilmek için ultrasonografi (yumurtalıklardaki kist baskı yaparak şekillerini bozabileceği için) kolon, böbrekler ve üreterlerin (böbrekleri mesaneye bağlayan kanallar) röntgen filmleri, yumurtalıkların ne durumda olduğunu anlayabilmek için (doktorun karında bir kesik oluşturarak içeriye bir alet sokarak yaptığı) laparoskopi gerekebilir. Doktor laparoskopi aşamasında tümörden küçük bir parça alabilir.
Yumurtalık kanserinde erken teşhis yapılırsa 5 yıl sağ kalma şansı % 60-80′dir. Yumurtalık kanseri erken teşhis edilemediği için tamamen iyileşme oranı da %30-40′dır. Günümüzde ameliyatlar ve kemoterapiler ile hastalık derecesi ilerlemiş olan kadınlar bile uzun süre yaşayabilmektedirler.
Tedavi – Ameliyat
Hastalık erken teşhis edilmişse ve hasta çocuk sahibi olmak isteyen genç bir bayansa, sadece bir tümörün olduğu yumurtalık bir de onun fallop tüpü alınır. Yalnız en çok görülen tümör her iki yumurtalıkta da oluşabilir. Eğer her iki yumurtalıkta da tümör varsa ve hastalık yayılmaya başlamış ise; uzman yumurtalıkları, fallop tüplerini, rahmi, yakındaki lenf düğümlerini ve bağırsakları örten zar olan omentumu (yumurtalık kanseri genellikle omentuma sıçradığı için) alır. Bunların haricinde başka kanserli hücre aramak üzere uzman karnın içinde birçok yerden doku örneği ve karın sıvısı alır.
Radyasyon
Ameliyatı genellikle radyo terapi ve kemoterapi takip eder. Eğer tümörün hepsi alınmamış ise, radyo terapi tümörü küçülterek kemoterapiye yardımcı olur.
Kemoterapi
Kanser uzmanının (onkolog) birçok ilacı bir arada kullanarak uyguladığı tedavi yöntemidir. Kemoterapiden sonra genellikle tümör küçülür. Yalnız 12-18 ay gibi bir süreçten sonra hastalık ilaçlara karşı bir direnç gösterdiğinden tümör tekrar büyümeye başlayabilir. Böyle bir durumda ikinci kemoterapi uygulamasında başka bir ilaç bileşimi kullanılır.