Uzmanlar, birçok ciddi hastalığı da beraberinde getiren obeziteden kurtulmak için cerrahi yöntemlerin büyük fayda sağlamakla beraber hastanın ruhsal sağlık durumunun dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İsmail Özsan, “Vücut kitle endeksi 35’in üzerinde olan kişilere obez diyoruz. Diyet ve egzersizin yeterli olmadığı durumlarda bu cerrahi yöntemi uygulamaktayız. Obezite cerrahisi mide hacmini küçültmek için yapılan operasyonlardır ve farklı yöntemleri vardır. Örneğin her hasta tüp mide ameliyatına alınamaz. Hastanın ‘hemen midesini küçülteyim’ derseniz birçok sorunla karşılaşabilirsiniz” dedi.
"Ortak görüş önemli"
Obezite cerrahisinde uygulanacak yöntem öncesinde hastanın durumunun birçok uzman hekim tarafından değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Op. Dr. İsmail Özsan, “Kilo almanın temeline inilmeden yapılan tedaviler başarısızlıkları ve hatta ölümleri beraberinde getirebilmektedir. Böyle durumların yaşanmaması için uzman ekiplerin ortak bir çalışma içerisinde olması gerekmektedir. Hastanemizde obezite cerrahisi uygulanması gereken bir hastamız göğüs hastalıkları, kardiyoloji, psikiyatri, endokrinoloji uzmanı ile diyetisyen tarafından kontrol edilmekte ve fazla kiloların nedenleri ortaya çıkarılmaktadır. Böylelikle hastaya en uygun yöntem uygulanarak en başarılı sonuç elde edilmektedir” diye konuştu.
Op. Dr. İsmail Özsan, mide ameliyatında organların kesilmediğini ve dışarı çıkarılmadığını belirterek, “Tüp mide ameliyatında midenin büyük bir kısmı çıkarılarak hacmi küçültülür. Kişi küçülen midesi sayesinde daha az yeme ihtiyacı duyar ve kilo verir. Mini Gastrik Bypass ile midenin girişinde küçük bir mide tüpü meydana getirilir ve midenin kalanından olduğu gibi ayrılır. Ameliyat ardından kullanılacak olan esas mide bu küçük tüp haline getirilen yeni mide parçacığıdır. Hiçbir organ kesilmez ve dışarı çıkartılmaz. Mideye dokunmadan mideye gelen gıdaların yararlarının azaltacak saptırıcı ameliyatlar da var. Burada kişi gıdalardan olumsuz şekilde etkilenmez” ifadelerini kullandı.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İsmail Özsan şunları söyledi:
“Hastanın kilo almasının temelinde gizli depresyon olabiliyor. Bu kişiler kendilerini kötü hissedince yemek yiyerek rahatlatıyor. Bu hastaya tüp mide ameliyatı yapılırsa, yeme lüksü elinden alınıyor ve kişi majör depresyona giriyor. Ameliyattan sonra kilo vererek mutlu olmayan ve intihara sürüklenen durumları üzülerek görebiliyoruz. En uygun yöntem hastanın durumuna göre uygulanan yöntemdir. Her hasta için tüp mide ameliyatı uygun değil. Depresyon hastasının yemesini engellememeli, yiyecek ama kilo almayacak şeklinde saptırma yapılmalı.”
"Ortak görüş önemli"
Obezite cerrahisinde uygulanacak yöntem öncesinde hastanın durumunun birçok uzman hekim tarafından değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Op. Dr. İsmail Özsan, “Kilo almanın temeline inilmeden yapılan tedaviler başarısızlıkları ve hatta ölümleri beraberinde getirebilmektedir. Böyle durumların yaşanmaması için uzman ekiplerin ortak bir çalışma içerisinde olması gerekmektedir. Hastanemizde obezite cerrahisi uygulanması gereken bir hastamız göğüs hastalıkları, kardiyoloji, psikiyatri, endokrinoloji uzmanı ile diyetisyen tarafından kontrol edilmekte ve fazla kiloların nedenleri ortaya çıkarılmaktadır. Böylelikle hastaya en uygun yöntem uygulanarak en başarılı sonuç elde edilmektedir” diye konuştu.
Op. Dr. İsmail Özsan, mide ameliyatında organların kesilmediğini ve dışarı çıkarılmadığını belirterek, “Tüp mide ameliyatında midenin büyük bir kısmı çıkarılarak hacmi küçültülür. Kişi küçülen midesi sayesinde daha az yeme ihtiyacı duyar ve kilo verir. Mini Gastrik Bypass ile midenin girişinde küçük bir mide tüpü meydana getirilir ve midenin kalanından olduğu gibi ayrılır. Ameliyat ardından kullanılacak olan esas mide bu küçük tüp haline getirilen yeni mide parçacığıdır. Hiçbir organ kesilmez ve dışarı çıkartılmaz. Mideye dokunmadan mideye gelen gıdaların yararlarının azaltacak saptırıcı ameliyatlar da var. Burada kişi gıdalardan olumsuz şekilde etkilenmez” ifadelerini kullandı.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İsmail Özsan şunları söyledi:
“Hastanın kilo almasının temelinde gizli depresyon olabiliyor. Bu kişiler kendilerini kötü hissedince yemek yiyerek rahatlatıyor. Bu hastaya tüp mide ameliyatı yapılırsa, yeme lüksü elinden alınıyor ve kişi majör depresyona giriyor. Ameliyattan sonra kilo vererek mutlu olmayan ve intihara sürüklenen durumları üzülerek görebiliyoruz. En uygun yöntem hastanın durumuna göre uygulanan yöntemdir. Her hasta için tüp mide ameliyatı uygun değil. Depresyon hastasının yemesini engellememeli, yiyecek ama kilo almayacak şeklinde saptırma yapılmalı.”