Son konular

Zayıflık Saplantısı

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
53
Yaş
36
Coin
256,936
Zayıflık Saplantısı nedir
Genel olarak 1218 yaşları arasında başlayan ve şişmanlamaya karşı ağır korku yuzunden bilincli olarak aşırı zayıf kalma cabaları ile belirlenen bir bozukluktur Toplumda ortaya cıkma sıklığı bilinmemekle birlikte eskiden sanıldığı gibi cok ender rastlanan bir rahatsızlık değildir Anoreksia Nervozalı bireylerin yaklaşık %95' i kadındır Ve bir kişinin kız kardeşinde bu tur bir bozukluk varsa o kişide aynı hastalık riski belirgin oranda artmaktadır Bozukluk daha ust sosyoekonomik sınıflarda daha sıktır

En temel belirti aşırı kilo alma korkusudur Bu durum kişinin yiyecek konusunda neredeyse fobik olacak noktaya dek varmasına neden olabilir Şişmanlama korkusunun yanı sıra beden imgesinde de bozulma vardır Buna bağlı olarak bu kişiler cok zayıf ve ince olsalar bile kendilerini şişman bulabilirler Vucut ağırlığını kontrol altında tutabilmek icin iki yolu kullanırlar: Kişilerin bir bolumu yiyecek alımını ileri derecede kısıtlarlar Zaten aldıkları cok az yiyeceğin de cok az kalorili yiyecekler olmasına dikkat ederler Bu kişiler buna rağmen ağır egzersizler de yaparlar Diğer gruptaki kişilerde yiyecek alımının ileri derecede azaldığı aclık donemleri ile aşırı yeme donemlerinin birbirini izlediği gozlenir Bu gruptaki kişiler, aşırı yemeden sonra şişmanlayacakları korkusuyla boğazlarına parmaklarını bastırarak kusarlar Sık sık bunu yapan kişilerin el sırtında deri sertleşmesi olabilir Sık kusan kişilerde mide asidinin etkisiyle dişlerde bozukluklar, curumeler olur

Bu kişilerin yeme davranışlarında ve yiyeceklerle olan ilişkilerinde gariplikler gozlenebilir Yiyecekleri saklayabilir, yemek yapmak icin mutfakta saatlerce uğraşabilirler

Anoreksia Nervoza' nın nedenleri gunumuzde kesin olarak bilinmemektedir Hastalığın oluşumu psikolojik, sosyolojik ve biyolojik olmak uzere uc boyutta ele alınabilir Hastalığın ergenlikte ortaya cıktığı; bu donemin cinsel ve sosyal catışmalarla yuklu oluşu dikkate alınacak olursa; cinsel ve sosyal catışmalarla başa cıkma konusundaki yetersizliklerin yiyeceklerden fobik kacınma şeklinde ortaya cıkması one surulebilir

Aşağıdakilerin varlığı halinde bu rahatsızlıktan bahsedilmektedir

1Bulunduğu yas grubu ve boy uzunluğu acısından normal kabul edilen en az kilo ya da bu ağırlığın uzerindeki bir kiloyu kendisi icin uygun bulmayıp,kabul etmeme

2Yas ve boy goz onune alındığında beklenenden daha duşuk bir kilosu olmasına rağmen kilo almak veya şişmanlamaktan aşırı derecede korkma

3Kişinin kilosu ya da vucut şeklini algılayışında bozukluk vardır Kişinin kendini değerlendirişinde kilo ya da vucut seklinin ,olağandan cok daha fazla ve anlamsız olcude bir yer kaplaması veya o anki kilosunun duşuk olmasının oneminin farkına varmama

4Bayanlarda birbirini izlemesi gereken en az 3 adet doneminin olmaması

Bu rahatsızlığın kısıtlı ( bu durum yaşanırken kişide bir anda patlayıncaya dekyeme ya da kendini kusmaya ya da lavman idrar sokturuculer ile yediklerini cıkarma davranışının olmadığı) tip ya da bu sayılan davranışların olduğu tiksinircesine yeme cıkartma tipi olarak 2 şekli vardır

Hastaların coğunun duşunce iceriği yemek ile ilişkilidir Kimileri kalan, artan, yiyemedikleri yiyecekleri bırakamayıp, biriktirir, bazıları da hic yapamayacağı yemek tariflerini edinmeye calışabilir Topluluk icinde yemek yeme konusunda isteksiz davranabilirler Başlangıc ta cevrelerinden ilgi ve beğeni gormek icin , kendileri uzerinde kontrol sağladıklarını gormek amacıyla alınan besinleri kısıtlamaya başlarlar Eski kilolarına ya da cevrelerinde gorunum olarak beğeni kazanan kişilerin kilosuna inmek icin hedef belirler Kendileri gun icinde farklı zamanlarda tekrar tekrar tartar
Tıkınırcasına yemecıkartma tipine ait grubun alkolmadde kotuye kullanımı, daha cok duygusal durumda dalgalanmalar ve cinsel aktivitelere sahip olup, durtulerini kontrollerinin daha zor olduğu gozlenmiştir

Kişiler kilo kayıplarını arttırmak icin fiziksel egzersizler yapar ya da yorucu fiziksel uğraşılar icine girerler Oyle ki kişi daha cok enerji harcayıp, kilo verebilmek icin oturmayıp, ayakta durmayı yeğleyebilir ya da durduğu yerde el ve ayaklarını hareket ettirebilir Kişinin toplumsal ilişkileri azalabilir Sadece is, fiziksel egzersiz ve kilo duşunceleri ile ilgilidir Bir deri bir kemik kalsa bile kilolu olduğu duşuncesindedir Kişiler kendilerine listeler hazırlayarak kendilerine yasakladıkları yiyecekleri belirterek, bunları yemeyeceklerine yeminler ederler Yarim kilo bile almaları onları zayıflıktan şişmanlığa gectikleri seklinde duşundurur Uzun sure bir konuya dikkatlerini veremezler Kendilerine guvensizlik yoğun bir şekilde kendini hissettirmektedir Gitgide sosyal cevrelerini kısıtlarlar

Cocuk gelişiminin erken evrelerinde, annecocuk iletişiminde cocuğun kendi başına,ozgur davranışları uzerine yapılan mudahalelerin onemine dikkat cekilmektedir

Anoreksia başlangıcı sonrasında genellikle obsesif kompulsif davranışlar başlayabilir Ozellikle temizlik saplantıları ( ev temizliğine yonelik aşırı aktiviteler gibi) ve ders calışma ile ilgili saplantılara rastlanabilir Cinsel gelişimlerinde sorun olduğu gibi , cinsel isteksizlik ve diğer cinsel sorunlar da beraberindedir

Bu kişilerde hastalığın yol actığı vucutsal değişimler:

Hastalarda kansızlık, vucut su tuz dengesinin bozulması, kanda kolesterol ve ure duzeylerinin artışı, karaciğer enzimlerinin yukselmesi, tiroid bezi hormonlarının duşmesi, kadınlarda ostrojen dediğimiz kadınlık hormonu ,erkeklerde testesteron denen erkeklik hormonu duzeylerinde duşme sonucu cinsel işlevlerde azalma, kalp atımında azalma ve duzensizlikler, beyin boşluklarının beyin dokusuna oranla kapladığı hacmin artışı oluşabilmektedir

Kimlerde gorulmektedir:

Bu rahatsızlık duzenli ve bol ceşitli yemek yeme olanaklarının olup, goze hoş gorunmenin zayıf bir vucut yapısı ile paralel duşunulduğu bati toplumlarında, kentsel alanlarda daha cok gozlenmektedir Hastaların % 9095 i kadındır Anoreksia nervosa genc kızlarda % 0,5 oranında saptanmakta, genellikle 1225 yas arasında rastlanmaktadır

Son yıllarda yurt dışında yapılan calışmalara gore hastalığın yuz bin kişide 1520 arasında gorulduğu saptanmıştır

Rahatsızlığın oluşumunda etkili risk faktorleri:

Yaşanılan sosyokulturel cevrenin etkisi ile zayıflığın kesin guzellik olcutu olması durumu yaygınlaştırmaktadır Bazı mesleki alanlar ( hosteslik, modellik, dans ve muzikle uğraşanlarda) bu yuzden ozellikle risk altındadır

Bu rahatsızlığı olanların ailelerinde depresyon, alkolizm, şişmanlık ve gene bir yeme bozukluğuna daha cok rastlanmaktadır Bu kişilerin annelerinin daha cok diyet yapıp,yeme bozukluğunun olduğu, surekli diyet yapma duşunceleri ile haşır nesir oldukları, kızlarının da diyetleri konusunda yoğun duşunceler icinde olabildikleri gozlenmiştir

Aile yapıları itibariyle, bağımsız hareket serbestisinin verilmediği ve aile işleyişi acısından yeterli keyif alınmayan doyum sağlanamayan ilişkilerin varlığı

Oncesinde var olan aşırı şişman beden yapısı

Cocukluk cağı başlangıclı diabet ( seker hastalığı) varlığı

Gecmişte yaşanan cinsel, fiziksel tacizler

Rahatsızlıktaki kişisel duşunce yapıları:

Kişisel acıdan kendilerini yardıma muhtac ama yardim edilemez gorurler

Kendi ve cevreleri uzerindeki denetimi kaybetme korkuları vardır

Aşırı bir şekilde başkalarının goruşlerine bağımlı olarak ozguvenlerini koruyabilen, onların yeterli ya da olumlu desteği olmadığında kendilerini bir hic olarak gorurler

Bir şey ya tam olmalı ya da hic olmamalı seklinde bir duşunce yapısı olan kişilerdir

Hastalığın seyri:

Hastaların yarısının ilerleyen donemde iyileştiği, dortte bir oranında hastanın kısmen iyileştiği, ancak bir miktar yakınmalarının surduğu belirlenmiştir Hastalık sonucu olum oranının % 5 civarında olduğu gozlenmiştir

Hastalığın gidisine olumsuz etki yapan faktorler:

Ailede aşırı gecimsizlik, tartışmalı ortam

bulimianın hastalığa eslik etmesi

Kusma, dışkılamayı arttırıcı ilac kullanımları

Obsesifkompulsif, histerik, depresif, norotik davranış yapıları, zeminde bulunan psikiyatrik sorunlar nedeniyle, kişide vucutsal yakınmaların fazlaca gundeme gelmesi (gastrit, kolit vb)

Hastalığı inkar eden davranışlar icine girilmesi

Hastalığın gidisini olumlu etkileyen etmenler arasında ise erken başlangıc yaşı, hastalığı kabul etmek ve kendine guvenen bir kişilik yapısının bulunması sayılmaktadır

Tedavi:
Anoreksia Nervozalı hastaların tedavisi coğu kez gucluklerle doludur Hastaların coğunda, hastalık birkac yıl once başlamıştır Tedaviye katılmak ve tedavi planları icin isteksizdirler Bu sebeple genellikle cocuklarının bu durumundan uzuntu ve endişe duyan anne babaları tarafından doktora getirilirler Tedavide bireysel psikoterapi, grup ve aile terapisi, ilac tedavisi gibi yontemler kullanılabilir

Psikoterapide hastanın kendi duygularını uygun bir şekilde ifade edebilmesi, yeme davranışı uzerine kurulu yanlış duşunce tarzının değiştirilmesi, vucuduna yonelik olumsuz algılamaların duzeltilmesi, ozguvenin oluşturulması, kişilerarası sorunların belirlenip, cozumune yonelen bir yaklaşımın oluşturulmasına calışılırTedavide davranışcı terapi, aile terapisi ve grup terapisi kullanılabilir
alıntı
 
Üst Alt