Zina yapmak isteyen sahabeyi ikna eden sözler - zinanın günahı - zina yapanın hali
Şehevi arzularının esiri olmaya yüz tutan Cüleybib’i bakınız Peygamber Efendimiz, akıl plânında nasıl ikna ediyor ve ona hangi yolu gösteriyor.Cüleybib genç bir sahabidir. Şehevi hisleri onu günaha çağırmaktadır. Şehevi arzularının esiri olmaya yüz tutan Cüleybib’i bakınız Peygamber Efendimiz, akıl plânında nasıl ikna ediyor ve ona hangi yolu gösteriyor...
Cüleybib genç bir sahabidir. Şehevi hisleri düşünce dünyasını çepeçevre sarmıştır. Bu halde iken Allah Resulü’nün huzuruna gelir ve ona sorar:
"Ey Allah’ın Elçisi! Zina etmeme izin ver!" Orada bulunan sahabiler bu istek karşısında şaşırırlar ve Hz. Cüleybib’i susturmak isterler. Ama Nebiler Serveri duruma müdahale ederek onu yanına çağırır.
Aralarında şu diyalog yaşanır:
- Böyle bir şeyin senin annenle yapılmasını ister miydin?
- Anam babam Sana feda olsun Ey Allah’ın Resûlü, istemezdim.
- Hiçbir insan da anasına böyle bir şey yapılmasını istemez!
- Senin bir kızın olsaydı, ona böyle bir şey yapılmasını ister miydin?
- Canım Sana feda olsun Ya ResûlAllah, istemezdim.
- Hiçbir insan da kızı için böyle bir şey yapılmasını istemez!
- Halanla veya teyzenle böyle bir şey yapılmasını ister miydin?
- Hayır, Ya ResûlAllah, istemezdim!
- Kız kardeşinle ister miydin bir başkası onunla zina etsin? - Hayır, hayır, istemezdim!
- İşte hiç kimse halasıyla, teyzesiyle ve kız kardeşiyle zina edilmesini istemez. Evet, bu konuşma ile akıl plânında Allah Resûlü, Cüleybib’in aklını ikna eder. Ardından da elini bu gencin göğsüne koyar ve şöyle dua eder: "Allah’ım! Bunun günahını bağışla, kalbini temizle ve namusunu muhafaza buyur."
“Cüleybib benden, ben de Cüleybib’denim”
Cüleybib, bu duadan sonra iffet âbidesi haline gelmiştir. Ama kimse ona kız vermemektedir. Allah Resulü, aklını ikna ettiği bu sahabinin daha sonra derdine de derman olur. Bir kız babasına elçi göndererek kızını ister ve o kızla Cüleybib’i evlendirir. Daha sonraları vuku bulan bir savaşta Cüleybib şehit düşer. Muharebe sonunda Allah Resûlü, etrafındakilere sorar:
- Hiç eksiğiniz var mı? Sahabe-i Kiram, - "Yok ya ResûlAllah, hepimiz tamamız" derler. Ama Allah Resûlü:
- "Benim bir eksiğim var" der ve Cüleybib’in başucuna gelir. Başını dizine koyar ve şöyle buyurur: "Cüleybib benden, ben de Cüleybib’denim." Ve Cüleybib bu payeye kavuşarak ötelere uçar. İnsan, elinde olmayarak günah işleyebilir. İnsanın ruhunda şehevi hisler, aklî kabiliyet ve istidat gibi günah işlemeyi çok defa belki mecbur eden hissiyat vardır.
Bu hisler, yaratılış itibarıyla insanın mahiyetine hayra vesile olsun diye konmuştur. Ancak çok defa iyi kullanılamayan bir silah olarak sahibini de öldürebilir. Bu türlü hallerde insanın yapacağı şey, günah işler işlemez hemen Rabb’ine yönelerek tövbe etmektir. Tövbe, bir yenilenme ve iç onarımdır. Mümin, günahları ne kadar büyük olursa olsun tövbeyle Rabb’inin kapısına yönelerek O’ndan af talebinde bulunmalıdır. O kapı ardına kadar açıktır ve kendisine yönelecek tövbe yolcularını beklemektedir
Şehevi arzularının esiri olmaya yüz tutan Cüleybib’i bakınız Peygamber Efendimiz, akıl plânında nasıl ikna ediyor ve ona hangi yolu gösteriyor.Cüleybib genç bir sahabidir. Şehevi hisleri onu günaha çağırmaktadır. Şehevi arzularının esiri olmaya yüz tutan Cüleybib’i bakınız Peygamber Efendimiz, akıl plânında nasıl ikna ediyor ve ona hangi yolu gösteriyor...
Cüleybib genç bir sahabidir. Şehevi hisleri düşünce dünyasını çepeçevre sarmıştır. Bu halde iken Allah Resulü’nün huzuruna gelir ve ona sorar:
"Ey Allah’ın Elçisi! Zina etmeme izin ver!" Orada bulunan sahabiler bu istek karşısında şaşırırlar ve Hz. Cüleybib’i susturmak isterler. Ama Nebiler Serveri duruma müdahale ederek onu yanına çağırır.
Aralarında şu diyalog yaşanır:
- Böyle bir şeyin senin annenle yapılmasını ister miydin?
- Anam babam Sana feda olsun Ey Allah’ın Resûlü, istemezdim.
- Hiçbir insan da anasına böyle bir şey yapılmasını istemez!
- Senin bir kızın olsaydı, ona böyle bir şey yapılmasını ister miydin?
- Canım Sana feda olsun Ya ResûlAllah, istemezdim.
- Hiçbir insan da kızı için böyle bir şey yapılmasını istemez!
- Halanla veya teyzenle böyle bir şey yapılmasını ister miydin?
- Hayır, Ya ResûlAllah, istemezdim!
- Kız kardeşinle ister miydin bir başkası onunla zina etsin? - Hayır, hayır, istemezdim!
- İşte hiç kimse halasıyla, teyzesiyle ve kız kardeşiyle zina edilmesini istemez. Evet, bu konuşma ile akıl plânında Allah Resûlü, Cüleybib’in aklını ikna eder. Ardından da elini bu gencin göğsüne koyar ve şöyle dua eder: "Allah’ım! Bunun günahını bağışla, kalbini temizle ve namusunu muhafaza buyur."
“Cüleybib benden, ben de Cüleybib’denim”
Cüleybib, bu duadan sonra iffet âbidesi haline gelmiştir. Ama kimse ona kız vermemektedir. Allah Resulü, aklını ikna ettiği bu sahabinin daha sonra derdine de derman olur. Bir kız babasına elçi göndererek kızını ister ve o kızla Cüleybib’i evlendirir. Daha sonraları vuku bulan bir savaşta Cüleybib şehit düşer. Muharebe sonunda Allah Resûlü, etrafındakilere sorar:
- Hiç eksiğiniz var mı? Sahabe-i Kiram, - "Yok ya ResûlAllah, hepimiz tamamız" derler. Ama Allah Resûlü:
- "Benim bir eksiğim var" der ve Cüleybib’in başucuna gelir. Başını dizine koyar ve şöyle buyurur: "Cüleybib benden, ben de Cüleybib’denim." Ve Cüleybib bu payeye kavuşarak ötelere uçar. İnsan, elinde olmayarak günah işleyebilir. İnsanın ruhunda şehevi hisler, aklî kabiliyet ve istidat gibi günah işlemeyi çok defa belki mecbur eden hissiyat vardır.
Bu hisler, yaratılış itibarıyla insanın mahiyetine hayra vesile olsun diye konmuştur. Ancak çok defa iyi kullanılamayan bir silah olarak sahibini de öldürebilir. Bu türlü hallerde insanın yapacağı şey, günah işler işlemez hemen Rabb’ine yönelerek tövbe etmektir. Tövbe, bir yenilenme ve iç onarımdır. Mümin, günahları ne kadar büyük olursa olsun tövbeyle Rabb’inin kapısına yönelerek O’ndan af talebinde bulunmalıdır. O kapı ardına kadar açıktır ve kendisine yönelecek tövbe yolcularını beklemektedir