Son konular

Zina Yapmayan Gencin Allah Katındaki Yeri

Konuyu Yükselt

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
Zina Yapmayan Gencin Allah Katındaki Yeri

Kadınla erkeğin nikahsız birleşmelerine zina denmektedir. Zina semavi dinlerin hepsinde haramdır.

İlgili ayetlerden bir kaçı şöyledir:

“ Fuhşun açığına da, gizlisine de yaklaşmayın.” (En’am, 6/151)

“De ki: Rabbim, ancak gizlisi ve açığıyla her türlü fuhşu, günahı, haksız yere tecavüzde bulunmayı, bu hususta hiçbir delil indirmediği halde Allah’a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.” (A’raf, 7/33)

“Zinaya yaklaşmayın. Şüphesiz ki o, pek çirkin bir şeydir ve pek kötü bir yoldur.” (İsra, 17/32)

Zina dahil her günahtan uzak durmak vaciptir, yani farzdır. Emredilenleri yapmak vacip olduğu gibi, yasaklanan şeyleri yapmamak da onun gibi vaciptir. Bir tek vacibi işlemek bir çok sünnet işlemekten daha sevaplıdır. Bu sebeple, bir kimse herhangi bir günahı işleme imkanı olduğu halde sırf Allah korkusundan dolayı o günahı işlemezse bir vacibi işlemiş olur.

Tabii ki, günahların işlenmesi gibi onlardan sakınmak da o günahların büyüklüğü ve çekiciliği oranında değişir. Bu açıdan baktığımızda, zina suçu çok büyük ve de çok çekici olduğundan -imkanı olduğu halde- Allah korkundan ondan uzak durmak çok büyük sevap kazandıracağına şüphe yoktur.

Nitekim Ebu Hureyre’den nakledilen bir hadiste Peygamberimiz (a.s.m) şöyle buyurmuştur:

"Yedi kişi / grup var ki, Allah kendi (arşının) gölgesinden başka gölgenin olmadığı günde, onları (arşının) gölgesi altında gölgelendirecektir: Bunlar:
- Adil imam / devlet reisi / yetkililer,
- Rabbine ibadet içinde yetişmiş genç,
- Gönlü mescitlere bağlı olan kimse,
- Allah için birbirlerini seven, buluşmaları da ayrılmaları da buna dayalı olan iki kimse,
- Mevki ve güzellik sahibi bir kadının gayri meşru bir isteğine: ‘Ben Allah'tan korkarım’ diyen kimse,
- İnfak ettiğinde sol tarafının, sağ tarafının ne infak etmekte olduğunu bilmeyecek kadar gizli sadaka veren kimse,
- Tenha yerde Allah 'ı zikredip / düşünüp de, iki gözü dolup taşan kimse.”(Buhari, Ezan, 36).

Diğer bir rivayete göre, Peygamberimiz (a.s.m) Ashabıyla beraber bulunuyordu. Bir genç çıkageldi ve çok saygısızca:

"Ya Resulallah! Ben felanca kadın ile arkadaş olmak istiyorum, onunla zina yapmak istiyorum." dedi. Ashab-ı Kiram, bu durumdan çok öfkelendiler. İçlerinden gazaba gelerek genci dövmek ve huzuru Resulullah (asv)'dan çıkarmak isteyenler oldu. Bazıları bağırıştılar. Çünkü genç çok hayasız konuşmuştu.

Sevgili Peygamberimiz (a.s.m) "Bırakın o genci." buyurdu. Resulullah (asv), genci yanına çağırdı, dizinin dibine oturttu. Gencin dizlerini kendi mübarek dizine değdirecek bir şekilde oturttu ve:

"Ey genç, birinin annenle bu kötü işi yapmasını ister misin? Bu çirkin hareket hoşuna gider mi?" diye sordu. Genç hiddetle:

"Hayır Ya Resulallah." diye cevab verdi. Resulallah (asv):

"Öyle ise o çirkin işi yapacağın kimsenin evlatları da bundan hoşlanmazlar." Sonra:

"Peki, bu çirkin işi senin kız kardeşinle yapmak isteseler, sever misin?" diye sorduklarında genç :

"Hayır, asla!" diyerek hiddetleniyordu.

"Şu halde insanlardan hiç kimse bu işi sevmez." buyurdu. Sonra Hz.Peygamber (a.s.m) mübarek elini bu gencin göğsüne koyarak şöyle dua etti:

"Allah'ım! Sen bu gencin kalbini temiz kıl. Namusu ve şerefini muhafaza eyle ve günahlarını da bağışla." buyurdu.

Genç, Resulallah (asv)'ın huzurundan ayrıldı. Bir daha günah işlemediği gibi böyle bir kötü düşünce aklından bile geçmeden yaşamış! (Müsned, 5/257)

Bir diğer rivayette Rasul-ü Ekrem (a.s.m Efendimiz,

“Gençlerinizin en hayırlısı, (sefahetten uzak durmakta ve temkinli davranmakta) ihtiyarlara benzeyendir. Yaşlılarınızın en fenası ise, (başını gaflete sokmakta ve nefsinin arzularına uymakta heva-perest) gençler gibi yaşayandır.” (Heysemi, Mecmau’z-Zevaid, X/270; İbn Hacer, el-Metalibu’l-Aliye, III/3). buyurmuştur.

“Şu dört şeyden sakınan Cennete girer: “Cana kıyma, haram yeme, zina etme, içki içme.” (Camiü’s-Sağir, 4/1522)

Bu hadis, zina etmeyenin alacağı mükafatı bildirirken,

“Zina edenler -eğer tövbe etmemişlerse- haşir meydanına vücutları yanar halde gelirler.” (Camiü’s-Sağir, 2/542)

hadisi de zina edenin haşir meydanına çıkacağı durumu gözler önüne sermektedir.

Zina en büyük günahlardandır. Fakat bu günahtan kurtulmanın yolu elbette vardır. Makbul şekilde tövbe eden her kul gerek dünyada, gerekse ahirette günahların baskısından, şiddetinden, cezasından ve kendisinden Allah’ın rahmetiyle ve mağfiretiyle kurtulabilir.

Bu nedenle Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:

“Kul bir günah işler ve günahı sebebiyle Cennete girer. Bu şöyle olur: İşlediği günah devamlı hatırındadır. Bu günahtan dolayı Allah’tan utanır ve o günahtan tövbe edip kaçınır. Böylece Cennete girer.” (Camiü’s-Sağir, 2/554).
 

Similar threads

  • Soru
Zina yapmak isteyen sahabeyi ikna eden sözler - zinanın günahı - zina yapanın hali Şehevi arzularının esiri olmaya yüz tutan Cüleybib’i bakınız Peygamber Efendimiz, akıl plânında nasıl ikna ediyor ve ona hangi yolu gösteriyor.Cüleybib genç bir sahabidir. Şehevi hisleri onu günaha...
Cevaplar
0
Görüntüleme
17
  • Soru
Büyük Günahlar ( Kebair) Allah`ın emirlerine aykırı davranış, kötü amel, isyan, karşı gelme, suç, kabahatlerin büyükleri. İslam literatüründe bu tür fiillerin bir kısmı büyük günah, bir kısmı da küçük günah olarak adlandırılır. Bu tabirin geçtiği ayetlerde şöyle denilmektedir: "Eğer size...
Cevaplar
0
Görüntüleme
18
  • Soru
büyük günahlar - tevbe ile ilgili ayetler - tevbe müessesesi - zina günahının tevbesi - zina yapmış biri ile evlenmek - zinadan tevbe etmek - zinaya yaklaşmak Soru: Ben bir kızı seviyorum ve onunla evlenmek istiyorum. Ancak bu kız geçmişte zina yapmış. Ama yaptığı bu işten dolayı pişman...
Cevaplar
0
Görüntüleme
9
  • Soru
Peygamber Efendimizin BiLmeceLeri ve ŞakaLarı Hz Peygamberimizin öğretimde kullandığı en önemli metotlardan biri de soru sormaktır Bunu bazen eğlence ve şaka yollu bazen de karşılaştırark yapardı Soru sormak, kişiyi muhakeme yapmaya, olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurmaya ve araştırmaya...
Cevaplar
0
Görüntüleme
79
  • Soru
Hz. Peygamberin öğretimde kullandığı en önemli metotlardan biri de soru sormaktı. Bunu bazen eğlence ve şaka yollu bazen de karşılaştırarak yapardı. Soru sormak, kişiyi muhakeme yapmaya, olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurmaya ve araştırmaya yönlendirir. Diğer bir deyişle mantıksal...
Cevaplar
0
Görüntüleme
20
Üst Alt