📢 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu Olsun! 🚀
📝 Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin dönüm noktalarından biri olan 19 Mayıs’ı coşkuyla kutluyoruz. Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Kurtuluş Mücadelesi’ni başlattığı bu anlamlı günde, başta gençlerimiz olmak üzere herkesin bayramı kutlu olsun!
🗣️ Burada Herkesin Sözü Var. 🔗
💬 Fikrini paylaşmak için uzman olman gerekmez. Bu forumda her ses değerli, her görüş kıymetlidir. Sessiz kalma, katkın bizim için önemli. 🎧
📢 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu Olsun! 🚀
📝 Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin dönüm noktalarından biri olan 19 Mayıs’ı coşkuyla kutluyoruz. Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Kurtuluş Mücadelesi’ni başlattığı bu anlamlı günde, başta gençlerimiz olmak üzere herkesin bayramı kutlu olsun!
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Hz muhammed'in Hayatı
Peygamberimiz 20 Nisan 571 Pazartesi günü Mekke’de doğdu Babası Abdullah, annesi Âmine, dedesi Abdülmuttalip, büyük babası Vehb, babaannesi Fatıma, anneannesi ise Berre’dir.
Doğduktan sonra 4 yaşına kadar sütannesi Halime’nin yanında, bundan sonra 2 yıl boyunca da annesi...
Hz. Muhammed Hayatı: Peygamberlik Dönemi
Doğumu ve Ailesi
Hz. Muhammed'in doğumu ve ailesi, peygamberlik dönemindeki hayatının önemli bir parçasını oluşturur. Hz. Muhammed, Mekke'de Kureyş kabilesine mensup bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babası Abdullah, annesi ise Amine'dir. Ancak...
HEPİMİZİN korkuları vardır. Ürktüğümüz, olmasın diye içimizden dualarla önünü kesmeye çalıştığımız ürküntülerimiz vardır.
Bazen başarırız. Belki de takdir öyle uygun görür. Bazen bize rağmen, dualarımıza rağmen endişelerimizi aşamayız. Tabii ki bütün bu noktalarda tek sığınağımız, dualarımızda...
Önceki peygamberlerin, Hz. Peygamber'in geleceğini müjdelemeleri
Kur-an Bakara Suredi/129. Ayet
Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan...
Peygamberimizin ahlâkının en önemli özelliği, Allah vergisi oluşudur. O bütün güzel vasıfları, çalışıp, emek verip, bir çaba sonucu kazanmış değildir. Onun ahlâkı Allah tarafından ihsan edilmiş, ikram edilmiştir. Yüce Allah onu insanların örnek alacağı kusursuz, eksiksiz ve seçkin bir şekilde...
Engin gönüllü olmak, hakka boyun eğip kabul etmek gibi manalara gelen tevazuun en makbul olanı, yaltaklanmadan ve zillete düşmeden, ölçülü ve itidalli bir şekilde bulunmaktır.
Kibir ve gururun zıddı olan tevazu ancak bu iki kötü huyun yenilmesi sayesinde kazanılır. Herkesi kendi nefsinden üstün...
Merhamet, esirgemek, acımak, zayıf ve fakir insanların haline acıyarak yardımda bulunmak ve ince kalpliliktir. Şefkat, acıyarak ve esirgeyerek sevmek, içten gelen ve karşılıksız bir sevgidir. Her iki duygu da, tariften çok yaşanan ve hissedilen duygulardır. Çünkü, her ikisi de kalple ilgilidir...
Peygamberimiz hep fakir ve kimsesizlerle birlikte bulunmayı tercih eder, gönüllerini alırdı. Bir yerde, toplumun farklı kesimlerinin toplanmış olduklarını görünce, önce fakirlerin yanına gider, onlarla birlikte otururdu.
Abdullah bin Amr bin As anlatıyor:
"Bir gün mescitte oturuyordum. Bazı...
Peygamberimizin yetim çocuklara apayrı bir şefkati vardı. Onlara çok müşfik davranırdı. Kendisi de yetim olarak büyüdüğü için, yetimliğin ne kadar acı ve zor olduğunu biliyordu. Yetimlere olan merhametinden dolayı, devamlı olarak onları korur, haksızlığa uğradıkları zaman haklarını arardı.
Ebû...
Peygamber Efendimizin güzel ahlâkından birisi de affedici ve bağışlayıcı olmasıdır. Peygamberimiz kendi yakınlarına ve Sahabîlerine devamlı hoşgörülü olduğu gibi, düşmanlarını da, özellikle onlar güçsüz bulundukları ve teslim oldukları zaman bağışlamış, suçlarını affetmiş, sonunda da pekçoğunun...
Peygamberimiz, bir peygamber olması dolayısıyla her seviyeden insanla görüşüp konuşuyordu. Bunlar içinde devlet ve kabile reisleri, zengin ve soylu kimseler olduğu gibi, fakirler, zayıf ve kimsesizler, yetimler, kadınlar ve çocuklar da yer alıyordu.
Bütün bu sosyal yapıları, yaşayış tarzları...
Hakka yönelmek, hakkı lâyık olana vermek, haksızlıktan kaçınmak, herkese eşit davranmak anlamlarına gelen adalet sıfatı Peygamberimizde en mükemmel şekilde mevcuttu.
Peygamberimiz dünya işlerinden elini çekmiş, hayattan uzak duran bir insan değildi. O, gençlik yıllarında Mekke'de bulunan...
Peygamberimiz, felâket ve musibetlere karşı sabrederken, bir lütuf ve nimete kavuştuğu zaman da şükrederdi. Zaten onun her hali şükür üzerineydi. Hiçbir meseleden dolayı şikâyet ettiği, insanlara dert yandığı görülmemişti. Çok ağır hastalıklara yakalandığında bile devamlı şükür içinde bulunurdu...
Peygamberimiz toplumdan uzak yaşayan bir insan değildi. Herkes gibi o da alış veriş yapıyor, borç alıp veriyordu. Ticarî hayâtı kontrol için ara sıra çarşıya pazara çıkıyor, insanlara adalet, insaf,, hak hukuk dersi veriyor, birbirlerini aldatmamalarını, yalan yere yemin etmemelerini söylüyordu...
Dünyaya geldikten sonra öğrendiğimiz ilk kelimelerden biri anne ise diğeri babadır. Çünkü bizi onlar dünyaya getirdi. Canlarından can, kanlarından kan, sevgilerinden sevgi kattılar. Hayâtı onlarla tanıdık, onlardan öğrendik, onların sayesinde bugünlere geldik. Bizi onlar kadar içten, karşılıksız...
Peygamberimizin misafiri hiç eksik olmazdı. Uzaktan yakından pekçok misafiri gelirdi. Bazı devlet ve kabilelerden özel ve resmi heyetler gelir, günlerce kalırlardı. Peygamberimiz bu misafirlerle bizzat ilgilenir, ağırlar, hizmetlerini görürdü.
Habeşistan'dan gelen heyete bizzat Peygamberimiz...
Peygamberimizin doğruluğunu, verdiği sözde duruşunu, yanına bırakılan emanetlere riayet edişini, üstün meziyetlerle süslü bulunuşunu, canına kastedecek kadar ileri giden azılı düşmanları bile itiraf etmişler, ona bir leke sürememişlerdir.
Bir gün Ebû Cehil, Peygamberimize, "Ya Muhammed, biz...
Herkese samimi ve içten davranırdı. Zaman olur, şakalaşır, tatlı ve güzel bir hava oluştururdu. Çünkü başka türlü olsaydı, insanlar Peygamberimiz (sav)’e yanaşamazlar, ona soru bile soramazlardı.
Zaten insan her zaman ciddi ve ağır meseleleri konuşamaz, bazen ortamın yumuşatılması, insanların...
Daima düşünceliydi.
Susması konuşmasından uzun sürerdi.
Lüzumsuz yere konuşmaz;
konuştuğunda ne fazla,
ne eksik söz kullanırdı.
Dünya işleri için kızmazdı.
Kendi şahsı için asla
öfkelenmez ve öç almazdı.
Kötü söz söylemezdi.
Affediciliği tabii idi.
İntikam almazdı.
Düşmanlarını sadece affetmekle...
• Şöyle dediler: "Bu ne biçim peygamber ki, yemek yer, sokaklarda gezer? Ona, beraberinde bulunup uyaran bir melek indirilseydi ya! (Furkan, 25/7)
• De ki: "Size Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. Ve size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben sadece bana...