Derinlik arttıkça meydana gelen depremlerin geniş bir alanda hissedilmesine rağmen, yaptıkları hasarın az olması nedeniyle genellikle daha az tehlikeli oldukları söylenebilir. Diğer yandan, sığ depremler dar bir alanda hissedilirken, bu alanda büyük hasara neden olabilirler. Derin depremlerin geniş alanlarda hissedilmesi, sığ depremlere göre daha yaygın etkilere sahip olabileceğini gösterir.

Öncü depremler, büyük bir deprem öncesinde meydana gelen küçük sarsıntılardır ve bazen büyük bir depremi haber veren işaretler olabilirler. Artçı depremler ise büyük bir depremin ardından meydana gelen depremlerdir ve genellikle uzun bir süre devam edebilirler.

Depremin büyüklüğü, Richter Ölçeği'ne göre belirlenir ve bu ölçekte depremlerin gücü 30'un katları şeklinde artar. Örneğin, 7 büyüklüğündeki bir deprem, 6 büyüklüğündeki depremden 10 kat büyük ancak 30 kat daha güçlüdür ve bu da çok daha fazla enerji açığa çıkararak daha büyük etkilere yol açabilir.

Depremin meydana geldiği noktanın derinliği de, depremin yıkım kuvvetine etkisi olan önemli bir faktördür. Genellikle yeryüzüne yakın noktalarda gerçekleşen depremler daha fazla hasara neden olabilirler. Ayrıca, yeryüzüne yakın noktalarda gerçekleşen güçlü depremler tsunami riskini de artırabilir.

Hafif şiddetli depremler, yerkabuğundaki dalgalanmaların sismometre adı verilen cihazlarla ölçülmesiyle belirlenir. Sismometreler, depremin merkez üssünü tespit ederek depremin büyüklüğünü hesaplamak için kullanılır.

Alp-Himalaya deprem kuşağı, Endonezya'dan başlayarak Himalayalar ve Akdeniz üzerinden Atlas Okyanusu'na uzanan bir deprem kuşağıdır ve yeryüzündeki depremlerin %17'sinin gerçekleştiği önemli bir bölgedir.

Depremin büyüklüğü (magnitüd) depremin kaynağında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü iken, depremin şiddeti ise bu enerjinin yapılar ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür. Büyüklük nesnel bir ölçüdür ve her yerde aynıdır, ancak depremin şiddeti konuma göre değişebilir ve ölçüm öznel olabilir.

Insanların hissetmediği depremlerin büyüklüğünü ölçmek için Richter ölçeği kullanılır ve bu ölçek deprem aktivitesini objektif bir şekilde değerlendirmeye yarar.