DNA, canlı organizmaların genetik materyalini taşıyan önemli bir moleküldür. DNA'nın nasıl bulunduğu, hangi alanlarda bulunabileceği ve özelliklerine dair birçok bilgi mevcuttur. Öncelikle DNA'nın bulunabileceği yerlerden bahsedelim:

1. DNA delilleri olay yerinin çeşitli bölgelerinde bulunabilir. Örneğin, kasketin altındaki kepek, bardağın kenarında kalan tükürük, gözlük sapındaki ter ve deri izleri, battaniye, yastık ve çarşafta ter, saç veya deri izleri gibi yerlerden DNA elde edilebilir.

2. Ökaryot canlılarda (hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve protistalar), DNA hücre çekirdeğinde bulunurken prokaryot canlılarda (bakteri ve arkeler), DNA hücre sitoplazmasında yer alır. Kromozomlarda bulunan kromatin proteinleri DNA'yı sıkıştırıp organize eder.

3. Vücudumuzdaki her hücre DNA'ya sahiptir. Kanda bulunan beyaz kan hücreleri gibi hücrelerde de DNA bulunmaktadır.

DNA'nın belirli bir ömrü olduğu ve belirli bir süre sonra kaybolduğu da bilinmektedir. DNA'nın korunma süresi yaklaşık olarak 1000 yıldır ve 6.8 milyon yıl sonra genetik bilgilerin tamamen kaybolduğu belirtilmektedir. Bundan dolayı DNA'nın uzun süreli korunması ve analiz edilebilir şekilde saklanması önem arz etmektedir.

Tüm hücrelerimizdeki DNA diziliminin hemen hemen aynı olduğu belirtilmektedir. Ancak farklı organlardaki hücrelerin görevleri doğrultusunda özelleştiğinden, her genin her organda aynı şekilde görev almadığı veya farklı şekillerde ekspres edildiği bilinmektedir.

DNA molekülü çift sarmallı bir heliks şeklinde yapıya sahiptir. Bu yapısı sayesinde hücre bölünmesi ve genetik bilginin aktarımı gibi mekanizmalarda önemli rol oynamaktadır.

Tüm canlıların DNA'ları, Adenin, Timin, Guanin ve Sitozin gibi dört nükleotidi kodlayarak genetik bilgilerini taşırlar. Bu genetik kodlama sistemi evrimsel açıdan tüm canlılarda ortak bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir.

Son olarak, her hücrenin DNA'sının hemen hemen aynı olduğu belirtilmiştir. Ancak farklı hücre tiplerinin özelleşmiş işlevlere sahip olması, gen ifadesinin ve DNA aktivitesinin değişiklik gösterebileceğini ortaya koymaktadır. Tek bir hücrede milyarlarca nükleotid bulunması, genetik bilginin karmaşıklığını ve hücreler arası farklılıkları göstermektedir.