Duyu sinirleri veya afferent sinirler, merkezi sinir sistemi tarafına duyusal bilgiyi ileten sinirlerdir. Bu sinirler, çevreden gelen çeşitli uyarıları alarak beyne iletilmesini sağlarlar. Duyu sinirleri genellikle vücudun farklı bölgelerinde bulunurlar ve duyu organlarıyla ilişkilidirler.

Duyusal sinir sistemi, somatik sinir sistemine aittir ve bilinçli olarak algılanan duyusal bilgilerin işlenmesinden sorumludur. Merkezi sinir sistemi, duyusal ve motor bölmelerinden oluşmaktadır. Duyusal bölüm, vücuttaki çeşitli dokulardan gelen uyarıları alırken, motor bölüm ise bu uyarıları değerlendirerek uygun tepkiler üretir.

Sinir dokusunda kan damarları bulunur. Sinirler, bağ doku ile çevrili olup bu doku içerisinde kan damarları yer alır. Sinir liflerini çevreleyen kılıfın iç kısmı genellikle perinöryum adı verilen bir yapı ile kaplıdır ve çeşitli büyüklüklerde kan damarları epinöryumda bulunabilir.

Duyu sinirleri genellikle vücutta çeşitli bölgelerde bulunurlar. Örneğin işitme sinirleri iç kulakta yer alır ve işitsel bilgilerin iletilmesinden sorumlu olan sinirlerdir. Duyu sinirleri, vücudun çeşitli noktalarından gelen duyusal bilgileri merkezi sinir sistemine taşırlar.

Duyusal nöronlar, çevreden alınan duyusal bilgileri özel olarak tasarlanmış hücrelerdir ve koku, tat, dokunma ve ses gibi çeşitli duyusal bilgileri beyne ileterek işlev görürler. Motor nöronlar ise kas hareketlerini kontrol ederek vücutta hareketi sağlarlar. Ara nöronlar ise bu iki tip nöron arasında iletişimi sağlarlar.

Duyusal sistem, duyusal organlar ve bu organlardaki reseptörlerden başlayarak çeşitli merkezler ve yolaklardan geçen bir sistemdir. Bu sistem duyusal bilgilerin işlenmesinden ve duyuma özgü beyin bölgelerine iletilmesinden sorumludur.

Epitel doku, vücuttaki birçok yerde bulunan bir dokudur ve kan damarı veya sinir içermez. Bu doku, hücreler arasında az miktarda madde bulunduran ve mitoz yeteneği ile çoğalabilen bir yapıya sahiptir. Epitel doku, genellikle difüzyon yoluyla beslenir.

Duyu reseptörleri, duyusal bilgileri algılayan özel hücrelerdir ve çeşitli yerlerde bulunurlar. Kemoreseptörler, kimyasal uyarları burun ve dildeki koku ve tat reseptörlerinden algılar. Fotoreseptörler, gözde ışığı algılar. Mekanoreseptörler ise mekanik ve fiziksel uyarıları deri ve kulak gibi bölgelerden algılarlar.

Duyu nöronları, çevreden alınan duyusal bilgileri beyne ileterek duyu algısının oluşmasını sağlarlar. Bu özelleşmiş hücreler çeşitli duyusal bilgileri koku, tat, dokunma ve ses yoluyla beyne iletirler ve böylece duyusal bilgilerin işlenmesine katkıda bulunurlar.