haberci
Efsanevi Üye
Bir zamanlar dallarda dans eden rüzgar,
Şimdi kışın hüznüyle sessiz ve yorgun.
Toprak, anılarını saklar derinlerde,
Gözyaşlarıyla beslenen o eski ormanlar.
Şimdi kışın hüznüyle sessiz ve yorgun.
Toprak, anılarını saklar derinlerde,
Gözyaşlarıyla beslenen o eski ormanlar.
O ilkbahar, çiçeklerin utangaç gülüşü,
Renklerin cömertçe yayıldığı günlerdi.
Ama şimdi, güneşin altında solgun,
Çaresiz dökülür yapraklar, iç çekişle.
Renklerin cömertçe yayıldığı günlerdi.
Ama şimdi, güneşin altında solgun,
Çaresiz dökülür yapraklar, iç çekişle.
Denizler, okyanuslar yükselirken sessizce,
Küçük kıyılarımızda kayıp bir fısıltı.
Gökyüzü ağlıyor, bulutlar ağır,
Ve biz, geçmişin kırık aynalarında kaybolmuş.
Küçük kıyılarımızda kayıp bir fısıltı.
Gökyüzü ağlıyor, bulutlar ağır,
Ve biz, geçmişin kırık aynalarında kaybolmuş.
Sonbahar, umutla gelen yağmurlar,
Toprakla buluşan her damla bir dua.
Ama artık, o eski tanıdık melodi değil,
Doğa, bir çığlık, yankılanır durmaz.
Toprakla buluşan her damla bir dua.
Ama artık, o eski tanıdık melodi değil,
Doğa, bir çığlık, yankılanır durmaz.