haberci
Efsanevi Üye
Masumiyetin Altın Çağı
Bir zamanlar, neşe dolu küçük eller,
El ele tutuşur, koşardı özgürce.
Hayaller gökyüzünde, yıldızlar kadar yakın,
Ve dünya, rengârenk resimlerle doluydu.
El ele tutuşur, koşardı özgürce.
Hayaller gökyüzünde, yıldızlar kadar yakın,
Ve dünya, rengârenk resimlerle doluydu.
Gözlerindeki parıltı, güneşten bir hediye,
Kalplerde yankılanan masum bir şarkıydı.
Yapraklar altında saklanırken gülücükler,
Dostluklar, zamanın ötesinde ölümsüzdü.
Kalplerde yankılanan masum bir şarkıydı.
Yapraklar altında saklanırken gülücükler,
Dostluklar, zamanın ötesinde ölümsüzdü.
Rüzgârın fısıldadığı sırlar vardı,
Her biri bir düş, bir umut taşıyan.
Ve çocukluk, bir kuş kadar hafifti,
Bir anıya dokunan tüy kadar narin.
Her biri bir düş, bir umut taşıyan.
Ve çocukluk, bir kuş kadar hafifti,
Bir anıya dokunan tüy kadar narin.
Ah, o altın çağ, masumiyetin evi,
Her köşesi sevgiyle örülmüş.
Unutulmaz hatıralar, kalplerde saklı,
Çocukluk, sonsuz bir bahardı, hiç solmayan.
Her köşesi sevgiyle örülmüş.
Unutulmaz hatıralar, kalplerde saklı,
Çocukluk, sonsuz bir bahardı, hiç solmayan.