Rüzgar enerjisinin çevreye etkileri oldukça olumlu ve çevre dostudur. Rüzgar enerjisi santralleri, doğrudan rüzgar gücünden yararlandıkları için fosil yakıtlı güç kaynakları gibi atmosfere zararlı gazlar salmazlar. Karbondioksit, kükürt dioksit, cıva gibi sera gazlarının emisyonu olmadığı için hava kirliliğine neden olmazlar. Bu durum çevre ve insan sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaratır.

Rüzgar enerjisinin çevreye zarar verdiği yönünde bir bulgu bulunmamaktadır. Rüzgar türbinlerinin yaydığı elektromanyetik radyasyonun insan sağlığı veya çevre üzerinde olumsuz etkileri bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Dolayısıyla, rüzgar enerjisi santrallerini işletmek çevreye zarar vermez.

Rüzgar türbinleri tarafından üretilen elektromanyetik radyasyonun çevreye zarar vermediği gibi, enerji üretiminde rüzgar gücünün kullanılması fosil yakıt kullanımını azaltarak doğal kaynakların korunmasına da katkı sağlar. Bu sayede sera gazı emisyonları azalır ve çevre kirliliği minimize edilir.

Rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi kullanımı doğaya saygılı ve temiz bir enerji kaynağı olarak öne çıkar. Fosil yakıtların neden olduğu hava kirliliğini ve sera gazı emisyonlarını azaltarak doğal ekosistemi korur. Ayrıca, rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi sistemleri sayesinde temiz enerji kullanımı teşvik edilir ve doğanın dengesinin korunması desteklenir.

Rüzgar enerjisinin kullanılması, yenilenebilir bir enerji kaynağı olması, çevreye zararlı atık yaymaması ve temiz bir enerji olması sebepleriyle tercih edilmelidir. Günümüzde giderek artan rüzgar enerjisi kullanımı, elektrik üretiminde önemli bir rol oynamakta ve çevreye duyarlı enerji politikalarının desteklenmesine yardımcı olmaktadır.

Rüzgarın doğaya olan faydaları da göz ardı edilmemelidir. Rüzgar, bitkilerin çoğalmasını sağlayarak doğal döngünün devamlılığını destekler. Ayrıca, havayı temizleyerek bitkilerin temiz hava ile beslenmesini sağlar. Bu sayede doğal yaşamın sürdürülebilirliği için önemli bir rol oynar.