Şeriat Kuranda Hangi Surede Geçiyor?

Kur'an-ı Kerim'de "şeriat" (شريعة) kelimesi ve aynı kökten türeyen kelimeler birkaç surede geçmekte ve Allah'ın insanlar için belirlediği din, yol, hukuk ve yaşam düzeni anlamlarını taşımaktadır.

"Şeriat" kelimesinin veya aynı kökten türeyen "şir'a" kelimesinin geçtiği başlıca sureler ve ayetler şunlardır:

1. Câsiye Suresi (45. Sure):
   • 18. Ayet:"Sonra da seni din konusunda bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy, bilmeyenlerin heva ve heveslerine uyma."
     • Bu ayette "şeriat" kelimesi açıkça geçmekte ve Peygamber Efendimiz'e (s.a.s) Allah tarafından belirlenmiş bir yola (şeriata) uyması emredilmektedir.
2. Şûrâ Suresi (42. Sure):
   • 13. Ayet:"O, Nûh'a emrettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya emrettiğimizi size de din kıldı (şerea) ki: 'Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin.' Fakat senin kendilerini çağırdığın şey (İslam), Allah'a ortak koşanlara ağır geldi. Allah, dilediğini kendisine seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir."
     • Bu ayette "şerea" (شَرَعَ) fiili kullanılmakta olup, Allah'ın peygamberler aracılığıyla insanlar için bir din (şeriat) belirlediği ifade edilmektedir.
   • 21. Ayet:"Yoksa onların, Allah'ın izin vermediği bir dini kendilerine şeriat kılan (şereû) ortakları mı var? Eğer (azabın ertelenmesine dair) kesin bir söz olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilirdi. Şüphesiz zalimler için elem dolu bir azap vardır."
     • Bu ayette de "şereû" (شَرَعُوا) fiili kullanılarak, Allah'ın izni olmadan din adına hükümler koyanlar eleştirilmektedir.
3. Mâide Suresi (5. Sure):
   • 48. Ayet:"...Sizden her biriniz için bir şir'at (şeriat, yol) ve bir minhâc (açık bir yol, yöntem) kıldık..."
     • Bu ayette "şir'aten" (شِرْعَةً) kelimesi geçmekte ve her ümmet için Allah tarafından belirlenmiş bir yol ve yöntem olduğu belirtilmektedir.

Bu ayetlerde geçen "şeriat", "şerea" ve "şir'a" kelimeleri, Allah'ın kulları için belirlediği doğru yol, uyulması gereken hükümler bütünü ve yaşam tarzı anlamlarına gelir.

Bunların dışında, Kur'an-ı Kerim'in genelinde Allah'ın emirleri, yasakları, helal ve haramları, ibadetler, muamelat (insanlar arası ilişkiler), ukubat (cezalar) gibi konular detaylı bir şekilde işlenir ki tüm bunlar geniş anlamda İslam şeriatının kapsamına girer. Dolayısıyla, "şeriat" kelimesi doğrudan geçmese de, Kur'an'ın birçok ayeti Allah'ın hükümlerini ve insanlar için belirlediği yaşam düzenini ifade eder."Şeriat" kelimesi ve aynı kökten türeyen ifadeler Kur'an-ı Kerim'de birkaç surede geçmektedir. Bu kelime genel olarak Allah'ın insanlar için belirlediği din, yol, hükümler ve kanunlar bütününü ifade eder.

İşte "şeriat" ve ilgili kavramların geçtiği başlıca sureler ve ayetler:

1. Câsiye Suresi (45. Sure):
   • 18. Ayet: Bu ayette "şerîa" kelimesi açıkça geçer:"ثُمَّ جَعَلْنَاكَ عَلٰى شَر۪يعَةٍ مِنَ الْاَمْرِ فَاتَّبِعْهَا وَلَا تَتَّبِعْ اَهْوَٓاءَ الَّذ۪ينَ لَا يَعْلَمُونَ"Meali: "Sonra (ey Muhammed!) seni din hususunda apaçık bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy, bilmeyenlerin heva ve heveslerine uyma."
2. Şûrâ Suresi (42. Sure):
   • 13. Ayet: Bu ayette "şerea" (şeriat kıldı, yol gösterdi) fiili kullanılır:"شَرَعَ لَكُمْ مِنَ الدّ۪ينِ مَا وَصّٰى بِه۪ نُوحًا وَالَّذ۪ٓي اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ وَمَا وَصَّيْنَا بِه۪ٓ اِبْرٰه۪يمَ وَمُوسٰى وَع۪يسٰٓى اَنْ اَق۪يمُوا الدّ۪ينَ وَلَا تَتَفَرَّقُوا ف۪يهِۜ كَبُرَ عَلَى الْمُشْرِك۪ينَ مَا تَدْعُوهُمْ اِلَيْهِۜ اَللّٰهُ يَجْتَب۪ٓي اِلَيْهِ مَنْ يَشَٓاءُ وَيَهْد۪ٓي اِلَيْهِ مَنْ يُن۪يبُۜ"Meali: "(Allah) Nûh'a emrettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrâhim'e, Mûsâ'ya ve Îsâ'ya emrettiğimizi size de din kıldı (şeriat yaptı) ki: Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin. Senin kendilerini davet ettiğin şey, müşriklere ağır geldi. Allah, dilediğini kendine seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir."
   • 21. Ayet: Bu ayette de "şereû" (şeriat kıldılar, meşru kıldılar) fiili geçer:"اَمْ لَهُمْ شُرَكَٓاءُ شَرَعُوا لَهُمْ مِنَ الدّ۪ينِ مَا لَمْ يَأْذَنْ بِهِ اللّٰهُۜ وَلَوْلَا كَلِمَةُ الْفَصْلِ لَقُضِيَ بَيْنَهُمْۜ وَاِنَّ الظَّالِم۪ينَ لَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ"Meali: "Yoksa onların, Allah'ın izin vermediği bir şeyi dinde kendilerine şeriat kılan (meşru sayan) ortakları mı var? Eğer (azabın ertelenmesine dair) kesin bir söz olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilirdi. Şüphesiz zalimler için elem dolu bir azap vardır."
3. Mâide Suresi (5. Sure):
   • 48. Ayet: Bu ayette "şir'aten" (bir şeriat, bir yol) kelimesi geçer:"...لِكُلٍّ جَعَلْنَا مِنْكُمْ شِرْعَةً وَمِنْهَاجًاۜ..."Meali: "...Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol-yöntem belirledik..."

Bu ayetlerde görüldüğü gibi "şeriat" kelimesi ve türevleri, Allah'ın peygamberleri aracılığıyla insanlara bildirdiği hayat tarzını, uyulması gereken kuralları ve yol gösterici prensipleri ifade etmek için kullanılır. Kur'an'da sadece bu kelime ile sınırlı olmaksızın, Allah'ın hükümleri, emirleri, yasakları ve öğütleri pek çok ayette detaylı bir şekilde yer alır ve bunlar da geniş anlamda şeriatın kapsamına girer.