Sonsuz Güvenlik Kutsal Kitap’a Uygun Mudur?

Bu, Hristiyanlıkta, özellikle Protestan teolojisi içinde en çok tartışılan konulardan biridir ve "Bir Kere Kurtulan Daima Kurtulur" olarak da bilinir.

Sonsuz Güvenlik (veya Ebedi Güvenlik), gerçek bir Hristiyan'ın, bir kez kurtarıldıktan sonra, Tanrı'nın gücü ve lütfu sayesinde kurtuluşunu kaybetmesinin imkansız olduğu inancıdır. Bu doktrin, Kutsal Kitap'a uygunluğunu savunan ve karşı çıkan iki ana görüşe sahiptir.

---

1. Sonsuz Güvenliği Destekleyen Kutsal Kitap Argümanları

Bu doktrini savunanlar, kurtuluşun Tanrı'nın gücüne dayandığını ve insanın tutarlı çabalarına bağlı olmadığını vurgularlar.

A. Tanrı'nın Gücü ve Egemenliği

Kurtuluşun devamlılığı, Tanrı'nın vaatlerinin ve gücünün garantisidir.

• İsa'nın Vaadi (Yuhanna 10:28-29): İsa, kendi koyunları (imanlıları) hakkında şöyle der: "Onlara sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları kimse elimden kapamaz. Onları bana veren Baba, herkesten üstündür. Kimse onları Baba'nın elinden kapamaz." Bu, imanlının güvenliğinin insan gücüne değil, Tanrı'nın kudretine bağlı olduğunu vurgular.
• Tanrı'nın Sevgisinin Kesinliği (Romalılar 8:38-39): Pavlus, hiçbir şeyin (ne ölüm, ne yaşam, ne melekler...) bizi Mesih İsa'da olan Tanrı'nın sevgisinden ayıramayacağını ilan eder. Bu, kurtuluş bağının kopmaz olduğunu gösterir.

B. Kutsal Ruh'la Mühürlenme

İnananlar, Kutsal Ruh tarafından ebediyet için mühürlenmiştir.

• Efesliler 1:13-14: İmanlıların, "kurtuluşumuzun güvencesi olan Kutsal Ruh'la mühürlendiği" belirtilir. Bu mühür, Tanrı'nın mülkiyetini garanti altına alır ve mirasın gerçekleşeceğinin bir teminatı olarak görülür.

C. Başlatılan İşin Tamamlanması

Tanrı, bir kişiyi kurtarmaya başladığında, bu süreci tamamlayacağını vaat eder.

• Filipililer 1:6: "Sizde iyi bir işe başlayan Tanrı'nın, bu işi Mesih İsa'nın gününe dek sürdüreceğine güveniyorum." Bu, kişinin kendi düşüşü veya hatası nedeniyle Tanrı'nın işinin yarım kalmayacağı anlamına gelir.

---

2. Sonsuz Güvenlik Konusunda Uyarıcı Argümanlar

Bu doktrine karşı çıkanlar (veya koşullu güvenlikten bahsedenler), Kutsal Kitap'ın sebat etme gerekliliğini ve imandan düşmeye karşı olan uyarıları vurgularlar.

A. İmandan Düşme Uyarıları

Kutsal Kitap, imanlılara sebat etmeleri konusunda sert uyarılarda bulunur.

• İbraniler 6:4-6: Bu ayetler, bir zamanlar aydınlanmış, Kutsal Ruh'tan pay almış ve cennetin tadını tatmış kişilerin, tekrar düşerlerse yeniden tövbe etmelerinin imkansız olduğunu belirtir. Karşıt görüş, bu ayetin gerçek bir imanlının kurtuluşu tamamen kaybedebileceğini gösterdiğini savunur.
• İbraniler 10:26-27: Bilerek günah işlemeye devam edenler için, artık günahlar için başka bir kurban kalmadığı ve onları Tanrı'nın yargısının beklediği uyarısı yapılır.

B. Sebat ve Koşullu Kurtuluş

Kurtuluşun elde edilmesi sadece imanla olsa bile, devam etmesi şartlı olarak görülür.

• Koloseliler 1:21-23: Pavlus, Mesih'in sizi "kendi önünde kutsal, kusursuz ve suçsuz olarak sunmayı amaçladığını" söyler; ancak bu, "eğer imanda kök salar ve sağlam kalırsanız" koşuluna bağlıdır. Bu "eğer" kelimesi, kişinin kurtuluşunu korumak için sebat etmesi gerektiği anlamına gelir.
• Yargılanma Riski (1. Korintliler 9:27): Havari Pavlus bile, "Başkalarını yarışa çağırıp da kendim yoldan çıkmayayım diye bedenime eziyet ediyor, onu köle ediyorum" diyerek, kendisinin bile hizmetten diskalifiye edilme riskinin olduğunu belirtir.

---

Sonuç

Sonsuz Güvenlik doktrininin Kutsal Kitap'a uygunluğu, Hristiyanlık içinde Tanrı'nın egemenliğinin mi yoksa insanın sorumluluğunun mu daha çok vurgulanması gerektiği konusundaki teolojik yoruma bağlıdır.

• Sonsuz Güvenlik (Çoğunlukla Kalvinist/Reform Geleneği): Kurtuluş, insanın tutarsızlığına bağlı olamayacak kadar Tanrı'nın gücü ve lütfuyla garanti altına alınmıştır.
• Koşullu Güvenlik (Çoğunlukla Arminiusçu/Metodist Geleneği): Kurtuluş, imanla alınsa da, kişinin bilinçli ve sürekli olarak Mesih'i reddetmeyi seçmesiyle kaybedilebilir.

Her iki taraf da iddialarını desteklemek için güçlü Kutsal Kitap ayetlerine sahiptir. Bu nedenle, bu soruya Hristiyanlar arasında evrensel olarak kabul edilen tek bir cevap yoktur.