S
SoruCevap
Guest
Tuvalet ve banyodaki temizleme sünneti üzerine
hiç kuşkusuz İslamî temizlik sadece kalp ve gönül temizliği yok, elbise ve beden temizliği de ibadetin sahih olma şartlarından biri, hatta en birincisidir Bundan dolayı, İslam, temizlik temeli üstüne kurulmuştur!buyuran Efendimiz, Tuvaletlerde idrar sıçramasından kaçının, mezar azabının çoğu idrar sıçramasındandırikazıyla tuvalet ve banyo temizliklerine dikkat çekmiştir
Bu sebeple geçmişteki Müslümanlar ayakta idrardan kaçınmış, kabir azabına sebep olan idrar sıçramasından korunmak için diz büküp çömelerek idrar sıçramasından korunmaya çalışmışlardır Ancak çağdaş tuvaletlerin hayatın her uygun hizmete girdiği günümüzde diz büküp çömelmeye keza imkân hem de gereksinim olmadığı düşünülebilir
Çünkü başlıca olan diz bükmek yok, idrar sıçratmamaktır Bugünkü tuvaletlerin yapısı bu temizliği tedarik ediyorsa artık çömelmek gibi zorlanmaya gereklilik duyulmayabilir Nitekim Gazali Hazretleri, İhya'sında, ayakta idrar yapmaya ruhsat olduğunu Huzeyfe bin Yemani rivayetine dayanarak açıklama etmektedir Aramak oysa, mühim olan, kabir azabına sebep olan idrarın bedene sıçramamasıdır Hangi halde bu temizlik tedarik ediliyorsa onun uygunluğunda değişkenlik yoktur
Tuvalette mühim olan bir öteki husus da, kıbleye yönelmiş olarak oturmamaktır Hadiste 'şarriku, ev garribu!' buyurulmuştur Yani 'Ya doğuya, yahut da batıya meyledin, tam kıbleye yönelmeyin!' demektir
İmamı Şafii Hazretleri bu emrin, konut dışındaki açık alanlara ait olduğunu düşünür 'Her tarafın duvarla çevrili olduğu kapalı ev içlerinde kıbleye yönelme yasağı yoktur' der Ama Hanefi'de ev içinde de dışarıya da olsa tuvalette kıbleye yönelmeme tavsiyesi vardır
Bu sebeple İslam medeniyetinde tuvalet taşları, kıbleye karşın halde konulmamaya dikkat gösterilmiştir Ola Ki zoraki kalınıp da konulmuşsa, otururken hafif sağa sola meylederek oturma nasihat edilmiş, kıbleye yönelik halde oturmamaya uyarı gösterilmiştir Tuvalet banyo temizliği konusunda ikazlarını sürdüren Efendimiz (sas) Hazretleri buyurmuş fakat:
Sizden biriniz banyo yaptığı yere idrar yapmasın, idrar yaptığı yerde de banyo yapmasın, abdest almasın, vesvesenin çoğu idrar ettiği yerde yıkanmasından meydana kazanç
Bu itibarla, tuvaletle banyo farklı yerlerde olmalı, mümkün olduğu kadarıyla temizliğe tartı verilmelidir Fakat, yer darlığı gibi mecburiyetlerden nedeniyle tuvaletle banyonun birleştiği sıcacık zeminlerde ise tuvalet kirlerinin özel yerlerden akıp gitgide artarak yıkanan ve abdest alanlara lekeli su sıçratmaması da yeterli sayılmıştır
Banyolarda etek ve koltuk altı temizliği de gövde temizliğinin manâlı sünnetlerinden biri olarak görülmüştür
Oysa bu gibi cisim temizlikleri sırasında, bedenden ayrılan tüy, saç ve tırnakların cünüpken değil de, karoser temizken ayrılmasında isabet olduğuna da göze çarpan edilmiş, cünüpken bu temizliğin yapılması caiz olsa da, uygun değildir denilmiştir Bu sebeple banyoda yapılacak cisim tıraşları cünüpken yok, ceset temizlendikten daha sonra yapılmalı, bedenden ayrılan her parça ceset temizken bölünmüş olmalıdır Çünkü bu parçalar son dirilmede yeniden insana dönecek, bedenimiz bunlarla oluşacaktır Öyle ise bunlar temizken ayrılmalı, dönerken de bedenimize pak olarak dönmelidir diye yorumda bulunulmuştur
Minik ev banyolarında temizliği tam karşılamak için kısa bir müddet bedenin tamamı açık olarak banyo yapmak caiz olabilirse de, büyük ve umumi banyolarda tesettürsüz banyo yapmak caiz değildir Göbek ile diz kapağı arasının bir peştamal ile kapalı bulunması gereklidir Tesettürsüz kimselerin görüntüsünden koruyucu meleklerin hastalık duyacakları uyarısı yapılmıştır
Özel Baskı *
hiç kuşkusuz İslamî temizlik sadece kalp ve gönül temizliği yok, elbise ve beden temizliği de ibadetin sahih olma şartlarından biri, hatta en birincisidir Bundan dolayı, İslam, temizlik temeli üstüne kurulmuştur!buyuran Efendimiz, Tuvaletlerde idrar sıçramasından kaçının, mezar azabının çoğu idrar sıçramasındandırikazıyla tuvalet ve banyo temizliklerine dikkat çekmiştir
Bu sebeple geçmişteki Müslümanlar ayakta idrardan kaçınmış, kabir azabına sebep olan idrar sıçramasından korunmak için diz büküp çömelerek idrar sıçramasından korunmaya çalışmışlardır Ancak çağdaş tuvaletlerin hayatın her uygun hizmete girdiği günümüzde diz büküp çömelmeye keza imkân hem de gereksinim olmadığı düşünülebilir
Çünkü başlıca olan diz bükmek yok, idrar sıçratmamaktır Bugünkü tuvaletlerin yapısı bu temizliği tedarik ediyorsa artık çömelmek gibi zorlanmaya gereklilik duyulmayabilir Nitekim Gazali Hazretleri, İhya'sında, ayakta idrar yapmaya ruhsat olduğunu Huzeyfe bin Yemani rivayetine dayanarak açıklama etmektedir Aramak oysa, mühim olan, kabir azabına sebep olan idrarın bedene sıçramamasıdır Hangi halde bu temizlik tedarik ediliyorsa onun uygunluğunda değişkenlik yoktur
Tuvalette mühim olan bir öteki husus da, kıbleye yönelmiş olarak oturmamaktır Hadiste 'şarriku, ev garribu!' buyurulmuştur Yani 'Ya doğuya, yahut da batıya meyledin, tam kıbleye yönelmeyin!' demektir
İmamı Şafii Hazretleri bu emrin, konut dışındaki açık alanlara ait olduğunu düşünür 'Her tarafın duvarla çevrili olduğu kapalı ev içlerinde kıbleye yönelme yasağı yoktur' der Ama Hanefi'de ev içinde de dışarıya da olsa tuvalette kıbleye yönelmeme tavsiyesi vardır
Bu sebeple İslam medeniyetinde tuvalet taşları, kıbleye karşın halde konulmamaya dikkat gösterilmiştir Ola Ki zoraki kalınıp da konulmuşsa, otururken hafif sağa sola meylederek oturma nasihat edilmiş, kıbleye yönelik halde oturmamaya uyarı gösterilmiştir Tuvalet banyo temizliği konusunda ikazlarını sürdüren Efendimiz (sas) Hazretleri buyurmuş fakat:
Sizden biriniz banyo yaptığı yere idrar yapmasın, idrar yaptığı yerde de banyo yapmasın, abdest almasın, vesvesenin çoğu idrar ettiği yerde yıkanmasından meydana kazanç
Bu itibarla, tuvaletle banyo farklı yerlerde olmalı, mümkün olduğu kadarıyla temizliğe tartı verilmelidir Fakat, yer darlığı gibi mecburiyetlerden nedeniyle tuvaletle banyonun birleştiği sıcacık zeminlerde ise tuvalet kirlerinin özel yerlerden akıp gitgide artarak yıkanan ve abdest alanlara lekeli su sıçratmaması da yeterli sayılmıştır
Banyolarda etek ve koltuk altı temizliği de gövde temizliğinin manâlı sünnetlerinden biri olarak görülmüştür
Oysa bu gibi cisim temizlikleri sırasında, bedenden ayrılan tüy, saç ve tırnakların cünüpken değil de, karoser temizken ayrılmasında isabet olduğuna da göze çarpan edilmiş, cünüpken bu temizliğin yapılması caiz olsa da, uygun değildir denilmiştir Bu sebeple banyoda yapılacak cisim tıraşları cünüpken yok, ceset temizlendikten daha sonra yapılmalı, bedenden ayrılan her parça ceset temizken bölünmüş olmalıdır Çünkü bu parçalar son dirilmede yeniden insana dönecek, bedenimiz bunlarla oluşacaktır Öyle ise bunlar temizken ayrılmalı, dönerken de bedenimize pak olarak dönmelidir diye yorumda bulunulmuştur
Minik ev banyolarında temizliği tam karşılamak için kısa bir müddet bedenin tamamı açık olarak banyo yapmak caiz olabilirse de, büyük ve umumi banyolarda tesettürsüz banyo yapmak caiz değildir Göbek ile diz kapağı arasının bir peştamal ile kapalı bulunması gereklidir Tesettürsüz kimselerin görüntüsünden koruyucu meleklerin hastalık duyacakları uyarısı yapılmıştır
Özel Baskı *