TID (Türk İşaret Dili), işitme ve konuşma yeteneğine sahip olmayan bireylerin iletişim kurması için kullanılan bir dildir. İşaret dili, el hareketleri, jestler ve mimikler kullanılarak gerçekleştirilen sessiz bir iletişim aracıdır. Türk İşaret Dili, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki işitme engellilerin kullandığı temel dil olarak kabul edilmektedir.

TID eğitmeni, işitme ve konuşma yeteneğine sahip olmayan bireylerin işaret dilini öğrenmelerine yardımcı olan kişidir. Bu eğitmenler, işitme kaybı olan bireylerin günlük yaşamlarında rahatlıkla iletişim kurabilmelerini sağlayarak onların sosyal hayata entegrasyonunu desteklerler.

Türk İşaret Dili Bayramı, 7 Haziran tarihinde kutlanmakta olup bu özel gün, Türk İşaret Dili'nin önemini vurgulayarak farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır. Türk İşaret Dili Bayramı, 2007 yılında resmi olarak kutlanmaya başlanmıştır.

TID tercümanı ise işitme ve konuşma engeli olan bireylerin iletişiminde kullanılan araç olan Türk İşaret Dilini anlayan ve bu dili kullanarak bireyler arasında iletişimi sağlayan kişidir. Tercümanlar, duygu ve düşüncelerin aktarılmasında önemli bir rol oynar ve işitme engeli olan bireylerin çeşitli yaşam alanlarında ihtiyaç duydukları iletişim desteğini sağlarlar.

İşaret dili sadece işitme engellilerin kullandığı bir araç değildir. İşaret dili, işitme veya konuşma yetisine sahip olmayan herkesin kullanabileceği bir iletişim aracıdır. İşaret dili, sessiz ve görsel bir dil olarak herkesin öğrenip kullanabileceği bir iletişim biçimidir.

Halk eğitim işaret dili sertifikası, Türk işaret dilini öğrenmek isteyen bireylere bu dili öğrenme ve işitme engelli bireylerle iletişim kurabilme yeteneği kazandırma amacıyla verilen bir belgedir. Bu sertifika, işitme engelli bireylerle iletişimde bulunmak ve onların katılımını sağlamak için önemli bir araç olabilir.

İşaret dili tercümanlığı sertifikası ise işitme engeline veya konuşma bozukluğuna sahip bireylerle iletişimde aracı olan tercümanları yetkilendiren bir belgedir. Yeminli işaret dili tercümanları, çeşitli resmi belgeleri tercüme etme yetkisine ve sorumluluğuna sahiptirler.

Son olarak, tüm işitme engellilerin işaret dili kullandığı düşünülebilir ancak işaret dilini bilmek veya kullanmak işitme engeli olan herkesin otomatik olarak sahip olduğu bir beceri değildir. İşaret dili, işitme engeli olan bireyler tarafından öğrenilir ve kullanılırken, işitme zorluğu yaşayan veya konuşma yeteneği olmayan bireylerin tamamının işaret dilini kullanmadığını unutmamak önemlidir. Sağır çocuklar genellikle ailelerinden veya eğitim aldıkları yerlerden işaret dilini öğrenirler ve bu dil onların ana iletişim aracı haline gelir.